İstanbul'da Gezilecek Yerler: Mutlaka Görmeniz Gereken 30+ Yer

Coral Travel

Sadece Türkiye’nin değil Dünya’nın gözde şehirlerinden biri olan İstanbul hem Avrupa hem de Anadolu yakasında bulunan görülmeye değer mekanlarıyla her yıl yerli yabancı milyonlarca turisti ağırlar. İstanbul Avrupa yakası gezilecek yerler bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Özellikle Tarihi Yarımada olarak kabul edilen Sultanahmet Meydanı ve çevresi birbirinden hayranlık uyandıran tarihi yapılara ev sahipliği yapar. Şehirde yer alan bir çok yapıyı ve yeri gezmek için uzun bir zaman ayırmak gerekebilir. Farklı konseptlerde hizmet veren İstanbul otelleri konaklama konusunda da misafirlere çok sayıda seçenek sunar. Coral Tatil güvencesiyle İstanbul tatilinizi planlayarak unutulmaz zamanlar geçirebilirsiniz.

Ayasofya Camii

Ayasofya Camii İstanbul’da tarihi yerler arasında görülmesi gereken ilk yapılardan biridir. 1600 yıldan fazla geçmişiyle tarihin en eski yapılarından biri olan Ayasofya katedral olarak kullanılmak amacıyla inşa edilmiştir. Yıllar içinde pek çok restorasyona uğrayan yapı Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle camii olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bugün var olan minareleri büyük deha Mimar Sinan tarafından inşa edilen yapı 1935 yılında müze, 2020 yılında ise tekrardan camii olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapının görkemi ve İstanbul’un her yerine hakim manzarası görülmeye değerdir. Yapı artık camii olarak kullanıldığı için ziyaretiniz esnasında uygun kıyafetler giymeniz tavsiye edilir.

Topkapı Sarayı

Avrupa Yakası’nda Sarayburnu boyunca uzanan Topkapı Sarayı Osmanlı Dönemi’nde padişahların konakladığı bir saraydır. 300.000 m² bir alana sahip sarayın Has Oda ve Harem bölümleri en çok merak edilen yerlerinden biridir. 1924 yılında müzeye çevrilen sarayda kutsal emanetler ve 86 karat ağırlığındaki Kaşıkçı Elması en meşhur eserlerdir. Hırka’-ı Saadet Dairesi’nde Hz.Davud'un kılıcı, Hz. İbrahim'in tenceresi, Hz. Yusuf'un cübbesi, Hz. Musa'nın asası, Hz. Fatma'ya ait gömlek, ashaba ait kılıçlar, hırka, seccade ve sandık gibi kutsal eşyalar bulunur. Topkapı Sarayı Müzesi 300 bine yakın arşiv belgesine ev sahipliği yapar ve Türkiye’nin ilk müzesi konumundadır.

Yerebatan Sarnıcı

Ayasofya Camii ve Topkapı Sarayı Müzesi ile yakın konumda bulunan Yerebatan Sarnıcı aynı zamanda Yerebatan Sarayı olarak bilinir. Bizans döneminde şehrin su ihtiyacını karşılayabilmek üzere bir bazilikanın altına inşa edilmiştir. 100.000 ton su kapasitesi olan sarnıcın büyüklüğü 138 x 64,6 m’dir. Medusa başlıklı sütun da dahil olmak üzere toplamda 336 sütun bulunan sarnıçta 41 sütun II. Abdülhamit döneminde kapatılan alan içinde kalmıştır. Günümüzde sarnıcın içinde halen düşük seviyeli su bulunur. Sütunlar arası yapılan yürüyüş yolları ve ışıklandırmalar sayesinde turistler sütunları daha yakından görebilme şansına sahip olur.

Sultanahmet Meydanı

İstanbul’un meşhur yerleri arasında en çok bilinenlerden biri olan Sultanahmet Meydanı Fatih’te Yerebatan Sarnıcı ile komşu konumdadır. Günümüzde geniş düz bir meydan olarak görülse de Bizans İmparatorluğu döneminde Hipodrom olarak kullanılmıştır. Dev bir U harfine benzeyen meydanda bugün bile atların koştuğu pisti görüyormuş hissine kapılmanız mümkündür. Osmanlı döneminde Atmeydanı ismini alan bu tarihi meydanın ortasında Yılanlı Sütun, Örme Dikilitaş, Alman Çeşmesi, Theodosius Dikilitaşı yer alır. Batısında İbrahim Paşa Sarayı, doğusunda Sultanahmet Camii, Kuzeydoğusu’nda ise Ayasofya Camii bulunan meydanda muhteşem kareler yakalamanız mümkün.

Gülhane Parkı

Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı’nın arka bahçesi konumunda olan Gülhane Parkı 163 dönüm büyüklüğündedir. Parkın sağında ve solunda asırlık ağaçlar bulunan yürüyüş yolu boğaza doğru iner. Parkın içinde dinlenme tesisleri, çocuk parkı ve müze gibi alanlar bulunur. Her yıl ilkbaharda birbirinden renkli lalelerle görsel bir şölene imza atan parkta huzurlu bir vakit geçirmeniz mümkündür. Parkın içinde yer alan ve 2008 yılında açılan İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde 9 ila 16’ıncı yüzyıl arasında yaşamış müslüman bilginler tarafından icat edilen çeşitli bilim ve teknoloji aletlerini inceleyebilirsiniz.

Kapalı Çarşı

İstanbul tarihi ve turistik yerleri içinde Kapalıçarşı özel bir yere sahiptir. Dünya’nın en büyük çarşısı konumunda olan tarihi yapıda 4.000’e yakın dükkan bulunur. 1460 yılında inşa edilen yapı günümüze kadar pek çok restorasyona uğramıştır. Yerel ürünler, baharat ve yiyecek satan yerler, mücevher dükkanları gibi çok sayıda işyerini gezerken vaktin nasıl geçtiğini anlayamayabilirsiniz. Halı, dekoratif eşyalar, bakırlar, Türk lokumu gibi pek çok seçenek barındıran çarşıyı günün her saati ziyaret edebilirsiniz.

Mısır Çarşısı

Mısır Çarşısı Eminönü’nde bulunan Yeni Camii’nin arkasına konumlanmıştır. Genellikle çiçek tohumları, baharat, nadir bitkiler, tarım ilaçları, hayvan yemleri gibi ürünlerin yanında şarküteri ve kuruyemiş ürünleri de satılır. Dini bayramlar ve Ramazan ayı öncesi çarşıdan alışveriş yapmak İstanbul halkı için bir gelenek haline gelmiştir. Çarşıya gittiğinizde buradan alışveriş yapmanın büyüsüne kapılabilirsiniz.

Eminönü

Eminönü Osmanlı Devleti zamanında Deniz Gümrüğü Eminliği olarak kullanıldığı için adını buradan alır. Sadece 5 km² büyüklüğe sahip bu tarihi yer İstanbul’un güneyden boğaza açılan kısmında konumlanmıştır. Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Sirkeci Garı ve onlarca camiiye ev sahipliği yapan semtin sahili her daim kalabalıktır. Balık ekmek satan tekneler, otobüs durakları, vapur iskeleleri, küçük eşyalar satan tezgahlarıyla rengarenk bir görünüme sahiptir. Eminönü’ne geldiğiniz manzaraya hayran olabilirsiniz.

Balat

Rumca saray anlamına gelen Balat bir dönem İspanya’dan gelen Yahudilerin yaşadığı bir semttir. Günümüzde göz nedeniyle çok az Yahudi vatandaş kalsa da kültürden izler görmek mümkündür. Daha sonraki yıllarda Ermeni vatandaşlarının yerleştiği semt tam bir kültür mozaiğinden oluşmaktadır. Son yıllarda yapılan restoran çalışmaları neticesinde cumbalı, şirin evlerin rengarenk boyanması, yeni dükkanlar ve kafeler açılmasıyla bambaşka bir çehreye bürünmüştür. Haliç kıyısında konumlanan semtte çok sayıda sinagog ve kilise yer alır.

Pierre Loti Tepesi

İstanbul Eyüpsultan’da bulunan Pierre Loti Tepesi Haliç’e hakim manzarasıyla eşsizdir. 1876 yılında buraya yerleşen ve asıl adı Louis Marie Julien Viaud olan Fransız roman yazarı Pierre Loti tepeye sıklıkla uğrayarak adını bu tepeyle ölümsüz kılmıştır. Tepeye araçla veya teleferik kullanarak ulaşmanız mümkündür. Restoranlar ve çay bahçelerinde mola verirken harika kareler yakalayabilirsiniz.

Galata Kulesi

İlk kez 500 civarı yıllarda inşa edilen Galata Kulesi çeşitli sebeplerle restorasyona uğrayarak son halini 1967 yılında almıştır. 62,59 m yüksekliğinde ve taştan yapılan silindirik bir yapıdadır. İstanbul’da gezilecek yerler konusunda liste başı olabilecek kule 360 derece İstanbul manzarası sunar. Hezârfen Ahmed Çelebi’nin Galata Kulesi'nden 1632 yılında lodoslu bir havada kuş kanatlarına benzer bir araç takarak kendini boşluğa bıraktığı varsayılır. Kulenin birinci katı müze mağazası, altıncı kata kadar eserlerin sergilendiği alan, yedinci katta seyir dürbünleri ve İstanbul maketi, sekinci katta ise seyir terası bulunur. Kuleyi ziyaret ücretlidir. Seyir terasında bulunan kafede manzaranın tadını çıkararak kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

İstiklal Caddesi

İstanbul’un en popüler caddelerinden biri olan İstiklal Caddesi 1,4 km uzunluğundadır. Beyoğlu ilçesinde yer alan caddenin bir ucu Taksim Meydanı’na açılır. Her daim kalabalık olan caddenin alışveriş için sunduğu imkanlar oldukça fazladır. Kozmopolit sayılan yapısı sayesinde binlerce kişinin ortak tercihi olan bir caddedir. Her bütçeye hitap eden dükkanları, yiyecek yerleri asırlık binaları, simge haline gelmiş tramvayı ile yerli yabancı tüm turistlerin uğrak yeridir. Mağazaları ve yapıları incelerken caddenin bir ucundan bir ucuna gitmeniz saatler alabilir. Aradığınız her şeyi bulabileceğiniz İstiklal Caddesi İstanbul gezinizde ilk sırlarda olmalıdır.

Cihangir

Beyoğlu ilçesinde yer alan Cihangir mahallesi sokaklarında kaybolacağınız türdendir. Mahallede bulunan hemen hemen her ev eşsiz İstanbul Boğazı manzaralıdır. Sokak kedileriyle ünlü bu semtte aynı zamanda pek çok sanatçı, yazar ve ressam ikamet eder. Geziniz eşliğinde karşılaştığınız atmosfer sizde fotoğraf çekme isteği uyandırabilir. Tepede kalan semtten Karaköy’e merdivenlerle inilebilir. Semtte Orhan Kemal Müzesi’ni ziyaret edebilir, Firuzağa Camii ve Çukurcuma Camiisini yakından görebilirsiniz. Ayrıca merhum sanatçı Harun Kolçak anısına Beyoğlu Belediyesi tarafından yaptırılan kedi evleri de Cihangir Parkı’nın içinde kedi severlerin gözdesidir.

Maçka Demokrasi Parkı

İstanbul’un en büyük ve en meşhur parklarından biri olan Maçka Demokrasi Parkı 1993 yılında açılmıştır. Çevresinde Maçka Silahhanesi (İTÜ Maçka Yerleşkesi), Hilton Oteli, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu ve Vodafone Park gibi çok sayıda önemli yapı bulunan park aksine yemyeşil ortamıyla şehrin merkezinde konumlanır. Yüzlerce çeşit bitki ve ağaç türü bulunan Maçka Demokrasi Parkı'nın içinde çocuk oyun alanları, restoran & cafe, spor aletleri parkı, yapay havuzlar ve yapay ada bulunur. İstanbul halkının hafta sonu akın ettiği park kitap okumak, eğlenmek, sohbet etmek ve dinlenmek için oldukça uygundur. Parka çok sayıda toplu taşıma aracıyla ulaşılabilir. Bunun dışında Taşkışla – Maçka arasında çalışan teleferikleri kullanarak da parka ulaşmanız mümkündür.

Dolmabahçe Sarayı

250.000 m²lik bir alan üzerine kurulu Dolmabahçe Sarayı Beşiktaş’ta boğazın hemen kıyısında yer alır. 600 metrelik rıhtıma sahip saray Osmanlı döneminde padişahlar, Cumhuriyet döneminde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul ziyaretleri için kullanılmıştır. Aynı zamanda Atatürk’ün vefat ettiği bu güzel saray her yıl 10 Kasım günü binlerce ziyaretçiyi ağırlar. 1856 yılında yaptırılan sarayın 285 odası, 26 salonu, 6 hamamı ve 68 tuvaleti vardır. Koruma altında olan bir yapı olduğu için fotoğraf çekimi yasaktır.

Ortaköy

Ortaköy İstanbul’da görülmesi gereken yerler arasında yer alan Büyük Mecidiye Camii yani bilinen adıyla Ortaköy Camii’ne ev sahipliği yapan bir semttir. İnternette sıklıkla karşılaştığınız köprünün hemen yanında yer alan camii fotoğrafı bu muhteşem yapıya aittir. Boğazın hemen kenarında yer alan Ortaköy aynı zamanda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Avrupa Yakası’ndaki ayaklarının konumlandığı yerdir. Sahil tarafında bulunan çarşısında yiyecek, içecek satan ufak dükkanlar, kafeler, hediyelik eşya satan tezgahlar vardır. Özellikle hafta sonları çok kalabalık olan Ortaköy İstanbul Boğazı’nı doyasıya izleyebileceğiniz mekanlardan biridir.

Emirgan Korusu

İstanbul’un en güzel yerleri içinde Emirgan Korusu liste başı olabilir. İstanbul Boğazı kıyılarına konumlanan koru Sarıyer ilçesine bağlıdır. 47,2 hektarlık alana sahiptir. Tarihte çok kez el değiştiren korunun içine Beyaz Köşk, Sarı Köşk ve Pembe Köşk olmak üzere toplam 3 adet köşk yaptırılmıştır.1940 yılında özel mülk statüsünden devlet malı statüsüne geçen parkı gezerken yeşille mavinin bütünleştiğine tanık olabilirsiniz. Aynı zamanda içinde bulunan tesislerde mola vererek keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Boğaza tepeden bakan eşsiz konumuyla Pazar kahvaltılarınızın, gezilerinizin, davetlerinizin vazgeçilmez mekanı haline gelebilir. 2006 yılında bu yana her Nisan ayında lale festivali düzenlenen koruyu yılın dört mevsimi ziyaret edebilirsiniz.

Bebek

Bebek İstanbul’un popüler semtlerinden biridir. Boğazın Avrupa tarafında Arnavutköy ile Rumeli Hisarı arasında yer alan semt eşsiz manzarası ve mekanları ile sıklıkla tercih edilir. Semtte bulunan Bebek Parkı ağaçlarla çevrili ve huzur dolu bir ortam sunar. Çocuğunuzla veya evcil hayvanınızla  birlikte parkın tadını çıkarmanız mümkündür. Dilerseniz semtte bulunan mekanlarda kahvaltı edebilir, ardından mis gibi boğaz havası eşliğinde uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.

Atatürk Arboretumu

Atatürk Arboretumu Kemerburgaz – Bahçeköy yolu üzerinde Belgrad Ormanı içinde yer alır. 1949 yılında başlanan çalışmaların 1982 yılında tamamlanması ve Atatürk’ün 100. Doğum gününe denk gelmesi sebebiyle Ulu Önder’in anısına ithafen adı Atatürk Arboretumu olmuştur. 38 hektarlık alana kurulu Arboretum’da yeşilin her tonunu görmeniz mümkündür. Ağaç ve odunsu bitkilerin sergilendiği alanda kuş cıvıltıları eşliğinde Dünya’nın çeşitli yerlerinden getirilen 1500’den fazla ağacı inceleyebilirsiniz. İçinde bulunan 3 adet yapay gölette çok sayıda su kaplumbağası ve ördek gezilerinize ayrı bir renk katabilir. Girişin ücretli olduğu alanın otopark imkanı da bulunur. Her bitkiyi incelemek isterseniz geniş bir zaman ayırmanızda fayda vardır.

Belgrad Ormanı

İstanbul’un kuzeyinde yer alan Belgrad Ormanı şehrin en yeşil yeri sayılabilir. İçinde gezerken İstanbul’da değilmiş gibi bir hisse kapılacağınız bu muhteşem yer koruma altındadır. İçinde bulunan yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş parkuru halka açıktır. Parkur üstünde oturup dinlenebileceğiniz banklar veya oturma alanları vardır. Parkurun tam ortasında yer alan gölet ortama eşsiz bir hava katar. Hafta sonları oldukça kalabalık olan ormana toplu taşımayla da ulaşım sağlamanız mümkündür.

Garipçe

İstanbul’un kuzeyinde boğazın Karadeniz’e açılan kısmında yer alan Garipçe aslında bir balıkçı köyüdür. Özellikle İstanbul’un 3. Köprüsü Yavuz Sultan Selim’in inşası döneminde adı sıklıkla duyulmaya başlanmıştır. %85’i orman olan bu semtte boğaza karşı sıralanmış küçük mekanlarda sevdiklerinizle birlikte kahvaltı yaparken huzurlu anlar yaşayabilirsiniz. Bölgeye toplu taşıma ile ulaşılsa da özel aracınız varsa onu tercih etmeniz süreyi kısaltabilir. Garipçe’ye giderken geçeceğiniz orman yollarına da hayran kalabilirsiniz.

Kız Kulesi

İstanbul denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan Kız Kulesi Üsküdar’ın Salacak mahallesi açıklarında boğaz sularının ortasında konumlanmıştır. M.Ö. 24 yılına uzanan geçmişiyle tarihe tanıklık eden yapı küçük bir adacık üzerine inşa edilmiştir. Hakkında farklı efsaneler dolaşsa da tarihten bu yana çok sayıda restorasyon geçirmiştir. Salacak kıyısından kalkan minik teknelerle ulaşımın sağlandığı kulenin içinde bir restoran vardır. Aynı zamanda müze olan kule İstanbul’un simgesidir. Rıhtımında boğazı seyre dalabilir, harika fotoğraflar çekebilir, İstanbul’u 360 derecelik açıyla izleyebilirsiniz.

Kuzguncuk

Anadolu yakası gezilecek yerler listenizi hazırlarken Kuzguncuk’u mutlaka eklemelisiniz. Sıcacık bir kasaba görünümünde olan semtin Arnavut kaldırımı sokaklarında gezinirken rengarenk cumbalı evlerine hayran olabilirsiniz. Çok sayıda kafe ve restoranın bulunduğu semtte mola verip ilk defa tadacağınız lezzetleri de deneyimleyebilirsiniz. Semt sakinlerinin kendine özel oluşturduğu bostanı gezerek, dalında çeşit çeşit sebze ve meyveyi görebilirsiniz. Şehrin bu kadar merkezinde ancak şehir atmosferinden bir o kadar da uzak olmasının bir başka nedeni de semtin doğasının bozulmamış olmasıdır. Kısacası Kuzguncuk anlatılmaz yaşanır.

Kanlıca

Yoğurduyla meşhur Kanlıca boğaz kıyısında uzanan bir başka semttir. Anadolu Hisarı ile Çubuklu arasında konumlanan semt çok sayıda yalıya ev sahipliği yapar. Anadolu yakasında yeşilin en fazla olduğu semte sadece yoğurt yemek için gidenler bile vardır. Tercihe göre koyun, inek, manda sütlerinden yapılan yoğurt pudra şekeri ile yenir. Sahil kısmında yer alan kafelerde yoğurdun tadına baktıktan sonra semtin sokaklarında kaybolarak tarihi yapıları inceleyebilirsiniz.

Mihrabat Korusu

Kanlıca’nın sırtlarında konumlanan Mihrabat Korusu Osmanlı Imparatorluğu’nun son yıllarında evlenen Mısır’lı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a yüz görümlüğü amacıyla hediye edilmiştir. Korunun içinde kafe ve restoranlar, davet & organizasyon tesisleri bulunur. Koru içinde doğada yapılan özel aktivitelere katılmak isterseniz rezervasyon yaptırmanız gerekebilir.

Anadolu Hisarı

Göksu Deresi’nin İstanbul Boğazı’na döküldüğü konumda 7.000 m²’lik alana kurulu olan Anadolu Hisarı 1395 yılında inşa edilmiştir. Boğaz’ın en dar kısmında yer alan yapının bazı bölümleri yıkılmıştır. Semte adını veren kalenin içi çökme riskine karşın gezilemiyor. Ancak tarih severler tarafından dışarıdan incelenebiliyor. Anadolu Hisarı’na gittiğinizde kalenin yanında uzanan Göksu Deresi’nde tekne gezintisi yapabilir, derenin yanında dizilen çay bahçelerinde oturabilir ya da sokakları turlayabilirsiniz. Merkezi bir konumda olan kalenin çevresinden sıklıkla toplu taşıma araçları geçer.

Beylerbeyi Sarayı

1865 yılında yapımı tamamlanan Beylerbeyi Sarayı oldukça geniş bir bahçeye sahiptir. Asıl saray (yazlık saray), Ahır Köşk, Mermer Köşk, Sarı Köşk ve iki küçük deniz köşkünden oluşan yapının bahçesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geçerken kuş bakışı izlenebilir. Oldukça geniş bir havuzu bulunan saray boğaza sıfır konumdadır. Sultan Abdülaziz’in pek çok önemli konuğunu ağırladığı bu saray ziyarete açıktır.

Anadolu Kavağı

Beykoz’a bağlı bir balıkçı kasabası olan Anadolu Kavağı Boğazın Karadeniz’e açılan tarafında konumlanır. Sakin ortamıyla yaşanılası bir yer olan bu mahallede Doğu Roma döneminden kalan Yoros Kalesi en sık ziyaret edilen yerlerden biridir. Kale’nin panoramik manzarası fotoğraf tutkunları için bir stüdyo niteliğindedir. Bölgede balık restoranları atıştırmalık satan büfeler bulunur. Bu mahalleyi gezerken İstanbul’da değilmiş gibi hissetmeniz mümkün.

Çamlıca Tepesi

İstanbul’da nereye gidilir diye merak edenlerdenseniz Çamlıca Tepesi’ne mutlaka uğramalısınız. Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca olarak ikiye ayrılan tepenin biri deniz seviyesinden 265 m, diğeri ise 230 m yüksekliktedir. Üsküdar’ın sırtlarında yer alan Çamlıca Tepesi’nden Avrupa Yakası’nı panoramik olarak izleyebilirsiniz. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında Avrupa’dan Afrika’ya göç eden kuşların uğrak noktası olan bu tepe kuş gözlemcileri için idealdir. Tepede bulunan sosyal tesislerde dinlenme molası vererek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Otağtepe

Diğer adı Fatih korusu olan Otağtepe 1997 yılında hizmete açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen yanında yer alan tepeye gece giriş yapmak yasaktır. Bunun sebebi daha önceden köprüden geçen araçlara lazer tutulmasıdır. Hem birinci hem de ikinci köprüye hakim tepenin manzarası muhteşemdir. Tepede harika fotoğraflar çekebilmenize rağmen dinlenecek ya da çay içilebilecek bir alan bulunmaz. Semt merkezi yakın olduğu için temel ihtiyaçlarınızı burada karşılayabilir ya da yanınızda yiyecek, içecek götürebilirsiniz.

Bağdat Caddesi

İstanbul gezilecek yerler listesi hazırlarken Anadolu yakasının en popüler caddesi olan Bağdat Caddesi’ni es geçmemelisiniz. 14 km uzunluğundaki caddenin sağında ve solunda Dünya markalarının şubelerine rastlamak mümkündür. Gece hayatıyla da oldukça ünlü olan bu yer Kadıköy sınırları içinde yer alır. Yüksek gelire sahip kesimin ikamet etmesi Osmanlı döneminde başlamıştır. Civarda bulunan tarihi köşkler Osmanlı döneminde yaşayan tüccar ve zenginlerin buraya yerleşmiş olduğunun en büyük kanıtıdır. Caddenin geniş kaldırımları, yıllanmış ağaçları ve harika atmosferi size farklı bir deneyim yaşatabilir.

Moda

Yine Kadıköy’de bulunan bir başka güzel semt Moda’dır. Adı en sık duyulan Kadıköy semtlerinden biri haline gelmiştir. Kadıköy’ün merkezi ile Yoğurtçu Parkı arasında kalan semtin çay bahçeleri ve dondurmacıları oldukça meşhurdur. Moda’nın dar sokakları arasında yürürken birbirinden güzel kedileri sevebilirsiniz. Sahil şeridinde bulunan ve denizi tepeden gören çay bahçeleri sevdiklerinizle sıcacık molalar vermenize imkan tanır. Moda’da çok sayıda bulunan kahvaltı dükkanları hafta sonu farklı bir kahvaltı yapmak isteyen kişilerin uğrak yeridir. Ayrıca Moda’nın simgesi haline gelmiş olan Barış Manço Müzesi’ni gezerek unutulmaz sanatçının anılarına da şahitlik edebilirsiniz.

Fenerbahçe Parkı

Kadıköy Fenerbahçe Adası’nda yer alan park sessiz ve sakin ortam sevenler için idealdir. Kalamış Marina’nın hemen yanında yer almasıyla da hem doğadan hem de aktiviteden uzaklaşmadan şehrin tadını çıkarmanız mümkündür. Parkta bulunan oturma alanları dışında kendi şezlongunuzu götürerek de manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Adalar’a karşı kitap okuyabilir, sevdiklerinizle sohbet edebilir ya da içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.

Adalar

İstanbul’un Anadolu Yakası açıklarında konumlanmış olan ve Prens Adaları olarak adalandırılan Büyükada, Heybeliada, Kınalıada ve Burgazada her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlar. Özellikle yaz aylarında kalabalığın arttığı adalarda yapılacak çok sayıda aktivite yer alır. Aya Nikola Halk Plajı, Nizam Plajı ve Prenses Koyu Plajı Büyükada’da denize girilebilecek plajlardan bazılarıdır. Büyükada’nın en öeşhur yapısı Aya Yorgi Kilisesi’dir. 1751 yılında yapılan kilise Hıristiyanların hac için mekanı olarak da bilinir. Adanın en yüksek yerinde bulunan yapının belirli bir kısmına kadara elektrikli faytonlarla gidilebilir. Sonrasında ise uzunca bir yolu yürüyerek çıkmanız gerekir. Adada aynı zamanda Meryem Ana Kilisesi, Reşat Nuri Güntekin’in Evi ve Yetimhane görülmesi gereken yapılardan bazılarıdır. Özellikle Rum yetimhanesi günümüzde kullanılmasa da görkemli ve gizemli yapısıyla dikkat çeker.

Bir diğer ada olan Heybeliada, Büyükada’ya göre daha sakin bir ortama sahiptir. Yeşillikler içindeki adada bisiklet kiralayarak tur yapabilirsiniz. Tepede bulunan Ruhban Okulu, Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Heybeliada Deniz Lisesi, Beet Yaakov Sinagogu, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi görülmesi gereken yerlerden bazılarıdır.

Burgazada adalar içinde en sakin olanıdır. Ünlü şair Sait Faik Abasıyanık’ın adını alan müze, Kalpazankaya Sahili, Madam Martha Koyu, Düşler Sahili, Burgazada Halk Plajı hem gezip hem de denize girilebilecek lokasyonlardır. 170 metre yükseklikte yer alan Bayrak tepe diğer adıyla İsa Tepesi’ne çıkarak İstanbul’u ve Marmara Denizi’ni uzaktan seyre dalabilirsiniz.

İstanbul’a en yakın ada olan Kınalıada’nın bir ucundan diğer ucuna yürüyerek 30 dakikada varabilirsiniz. Adanın küçüklüğü göz önüne alındığında sokaklarında kuş cıvıltıları eşliğinde doğa yürüyüşleri yapmanız mümkündür. Gideceğiniz mevsime göre denize girmek için Ülker Halk Plajı, Kumluk Plajı, Ayazma Kamo’s Beach Club ve Teos Beach tercih edebileceğiniz adada bulunan sahil yerlerinden bazılarıdır. Dönüşüm Manastırı, Panayia Kilisesi ve Lusavoriç Kilisesi görülmesi gereken yapılardır.

Adalar’a ulaşım şehir şirketlerin vapurları ile sağlanır. Kadıköy, Bostancı, Eminönü, Karaköy, Kartal, Bakırköy, Beşiktaş gibi ilçelerden adalara giden vapurlara binmeniz mümkündür.

Şile

İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan Şile bir sahil kasabası konumundadır. Karadeniz’e bakan sahilleriyle özellikle yaz aylarında nüfusun çoğaldığı beldede birbirinden güzel plajlar yer alır. Doğancılı, Sahilköy, Sofular ve Şile Halk plajları bunlardan bazılarıdır. Piknik yapmak isteyen, şehrin gürültüsünden kaçmak ve doğayla bütünleşmek isteyen herkesin dört mevsim tercih ettiği bu harika lokasyonda çeşitli konaklama tesislerinden faydalanabilirsiniz.

Ağva

Şile’nin bir mahallesi olan Ağva, Göksu Nehri’nin kenarında büyüleyici bir konumdadır. Doğayla baş başa kalabileceğiniz bu şirin yerde Göksu Nehri’nde teknelerle geziye çıkabilir, nehir kenarında konumlanan tesislerde konaklayabilir, deniz ürünlerinin tadına bakabilir, sevdiklerinizle gün batımını izleyebilirsiniz. Ağva’da birkaç gün kalmak isterseniz çok sayıda konaklama alternatifine Coral Tatil üzerinden göz atabilirsiniz.