Melekler Şehri Bangkok

Sadece Asya’nın değil, dünyanın en popüler turistik merkezlerinden birisi.

Dünyanın En Egzotik Destinasyonlarından Birisi: Bangkok, Tayland

Egzotik bir seyahat rotası olarak Tayland, renkli kültürü, kültürel geçmişinden aşılanmış misafirperverliği ve güler yüzlü insanları ile, sadece Güney Asya’nın değil, dünyanın en popüler turistik cazibe merkezlerinden birisi.

Ülkenin cazibesinin başlıca nedeni sadece Budizm yarattığı renkli kültür değil elbette. Hemen her mevsim tatil yapmaya uygun tropikal iklimi, inanılmaz güzellikte egzotik adaları ve çarpıcı doğası, turkuaz renkli kristal berraklığındaki beyaz kumlu plajları ile baş döndürücü bir güzelliğe sahip. Dünyanın diğer ünlü birçok destinasyonundan daha ekonomik olması, deniz ürünleri sevenler için bir cennet olan mutfağı, sunduğu zengin aktiviteleri ile Tayland, tatil kelimesinin anlamını en iyi hissettiğim bir ülke.

Melekler Şehri Bangkok

Geleneksel Doğu yaşantısının, Batı modernizmi ile bir potada kaynaştığı başkent Bangkok ise, Tayland turizminin kalbinin attığı yer. Bangkok, geçtiğimiz yıllarda hızla yükselen gökdelenleri, birbiri ardına açılan şık otelleri, dünya markalarına ev sahipliği yapan lüks alışveriş merkezleri ile adeta Asya’da yükselen bir çekim merkezi haline geldi. Bangkok’a her geldiğimde şehrin modernleşen yüzüne daha bir tanık oluyorum.

Tayca Krung Thep, yani “Melekler Şehri” anlamına gelen, 9 milyonluk başkent Bangkok’a, İstanbul’dan 9 saatlik bir uçak yolculuğuyla gidiliyor. Bangkok’a indiğimde geleneksel kıyafetleriyle Taylandlı kızlar, boynuma çiçekleri asarak beni karşıladığında, ülkenin egzotik havası daha havalimanındayken beni sarmalamaya başlamıştı.



Şehrin ortasından geçen ve kanallar oluşturan Chao Phraya Nehri’nin deltasına kurulmuş Bangkok, 1782’den bu yana Tayland’ın başkenti. Şehrin kanallarında teknelerle yolculuk ettiğimde, neden Doğu’nun Venedik’i olarak da adlandırıldığını bir kez daha anlıyorum.

 

 

 

Kadim Budist Tapınaklarının Arasında: Bangkok Eski Şehir

Modern yapılarla yüzü biraz olsun değişen Bangkok, her zaman için bir tapınaklar şehri olacak benim için. Chao Phraya Nehri’nin hemen doğu yakasındaki yer alan, şehrin eski bölümü olan Ratanoksin’i gezdiğimde gördüğüm kadim tapınaklar ve görkemli saraylar buna sebep.

Tapınaklar arasında en çok ilgi göreni ise Yatan Budha Tapınağı veya diğer adıyla Wat Pho. Bangkok’un en büyük Budist tapınağı Wat Pho, 46 metre uzunluğunda, 15 metre yüksekliğindeki dev Buda heykeline ev sahipliği yapıyor. Ülkenin ilk üniversitesi olarak da kabul edilen tapınağın bahçesi ise görülmeye değer güzellikte. Burası aynı zamanda Tayland’da masajın yapılabileceği en iyi yerlerden birisi. Sihirli parmakların dokunuşları unutulmaz bir rahatlama sağlıyor. Mutlaka deneyin.

 

Taylandlılarca çok kutsal kabul edilen Zümrüt Budha Heykeli (Wat Phra Kaew), Bangkok’un tarihi kısmında bulunan eski Tayland Kraliyet Sarayı Grand Palace içerisinde yer alıyor. On üçüncü yüzyıldan kalma, 66 cm büyüklüğünde, meditasyon yaparken betimlenmiş, yeşim taşından yapılmış bu Zümrüt Buda Heykelini, her gün binlerce kişi ziyaret ediyor. Burada fotoğraf çekmek maalesef yasak.

 

 

150 yıldan uzunca bir süre Tayland Kraliyet merkezi olarak kullanılan görkemli Grand Palace ise (Büyük Saray), yüzden fazla bina ve tapınak kompleksinden oluşuyor. 1925’e kadar Tayland kraliyet konutu olarak kullanılan ve bugün bölümleri müze olarak halka açık olan sarayın, bazı binaları hala kraliyet ofisleri olarak hizmet veriyor.

Chao Phraya nehrinin batı yakasında, Eyfel kulesi benzeri yükselen Wat Arun, Tay dilinde Şafak Tapınağı anlamına geliyor. Beş kuleli renkli yapısı neredeyse tepeden tırnağa porselenden inşa edilmiş olan tapınak, gün batımında ışıl ışıl parlayan yapısıyla mistik ve büyüleyici bir manzara sunuyor. Karşı kıyıdaki cafeler ve restoranlarda keyifli bir akşam yemeği eşliğinde manzarasına doyum olmuyor.

 

Bangkok’taki Çin Mahallesi’nde bulunan, 5 metre yüksekliğindeki inanılmaz Altın Budha Tapınağı (Wat Traimit), gözleri kamaştıran türden. 5 ton saf altından yapılmış olan 700 yıldan daha eski olan heykel, dünyanın en büyük altın Buda heykeli olarak da biliniyor. İlginç bir hikayesi var. Bir zamanlar alçıdan yapıldığı düşünülen bu heykeli, bir yerden buraya taşırken düşmesi sonucu üzerindeki alçı kırılınca bunun tamamen altın olduğunu anlamışlar. Ülkenin zayıf zamanlarında yağmalardan korumak için rahiplerce böyle düşünülmüş.

Tayland’da Budist tapınaklarını ziyaret ederken, omuzlarınızın ve dizlerinizin kapalı olması gerektiğini unutmamalı. Ayrıca tapınak ziyaretlerinde ayakkabılar mutlaka çıkarılmalı. Sessiz olmaya, tapınağa ve içerisinde ibadet edenlere saygı göstermeye de dikkat etmeli.

 

Uzak Doğu’da Alışverişin En Egzotik Yeri: Bangkok Yüzen Pazar

Bangkok’a 104 km uzaklıkta yer alan Damnoen Saduak Yüzen Pazarı, ülkenin en çok ilgi gören en turistik 10 yerinden birisi. Sabahın erken saatlerinden itibaren, hediyelik eşyalar, meyve ve sebze doldurdukları tekneleriyle, kanallarda dolaşan Taylandlılar, eşsiz ve renkli bir sahne sunuyor.

Tayland ile ilgili belgesellerin ana konularından biri olan yüzen çarşı, hem alışveriş için hem de fotoğraf çekmek için nefis bir yer; mutlaka deneyimlemeli.

Şehrin otantik yapışan inat Bangkok şehir ise çok sayıda dev alışveriş merkezleri bulunuyor. Bunlardan Siam Paragon, CentralWorld, MBK, Terminal 21 en ünlüleri. Süper model kıyafetleri içerisinde sanki podyuma çıkmışçasına Taylandlı güzeller ve gençler buraları dolduruyor.

Sadece hafta sonları, 8.000’den fazla satıcı tezgahının kurulduğu Chatuchak Market ise hem turistlerin hem de yerel halkın gözdesi. Her hafta 200,000’den fazla kişinin ziyaret ettiği bu Pazar, benim Bangkok’ta favori yerlerimden birisi. Yorulana kadar gezilecek ve alışveriş yapılabilecek bir yer.

Gece için en iyi alışveriş ve yeme içme yerlerinden diğer birisi de Asiatique. Akşam 5’ten sonra açılan Asiatique, hem gece pazarı hem de alışveriş merkezi olarak düzenlenmiş bir yer. Chao Praya kenarına kurulmuş bu eğlence merkezinde 1,500’den fazla dükkân, 40’tan fazla restoran var.

Alışveriş için sıkı pazarlıkların döndüğü Patpong Gece Pazarı oldukça renkli. Burada hemen her türlü taklit ürünleri bulmak mümkün. Öyle ki bazı ürünleri orijinallerinden ayırt etmek için uzman olmak gerekiyor. Bunların başında kol saatleri en çok ilgi görenleri.

 

Çin Mahallesi, Bangkok Çiçek Pazarı, Demokrasi Anıtı ve Bakanlıklar Caddesi, Parlamento Binası, görülmesi gereken diğer yerler arasında sayılabilir. Chao Praya Nehri’nde Kanal Turu ve Bangkok’un dünyaca ünlü kabaresi Siam Niramit Show da unutulmamalı.

Sea Food Market, leziz akşam yemekleri için akılda tutulmalı. Tayland’a gidip de egzotik tropikal meyvelerin tadına bakmadan dönmek olmaz. Birbirinden lezzetli ve ilginç görünümlü tropik meyveler mutlaka tadılmalı.

Gece şehri yukarıdan izlemek için Vertigo and Moon Bar, Sky Bar, The Roof @38 Bar en iyi seçenekler arasında. 88 katlı Bangkok’un en yüksek binası Baiyoke Tower’ın 83. katındaki Rooftop Bar en güzel Bangkok gece fotoğraflarını çektiğim yer. Açık büfe yemek fiyatları da oldukça makul.

 

 

Uzak Doğu’nun En Renkli Gece Hayatı

Bangkok gece hayatının kalbi olan PatpongNana ve Soi Cowboy bölgeleri mutlaka gezilmeli. Çok sayıda cafe, bar, pub ve striptiz barların sıralandığı bu bölge şehrin en canlı bölgesi.

Skumvit bölgesindeki barlar ise kaliteli tasarımları ve iyi müzik yapan DJ’leri ile misafirlerini ağırlıyor. Levels Club & Lounge, Demo, Slim & Flix bunlardan bazılar. Sırt çantalı gezginleri takıldıkları Khao San Road bölgesi şehrin geceleri ilgi gören diğer bir bölgesi.

 

Bangkok turlarının ayrılmaz bir parçası olan Pattaya ise, gece hayatı ve eğlence dendiğinde dünyada akla gelen ilk beşte yer alan şehirlerden birisi. Sadece gece hayatıyla değil, bembeyaz kuma sahip, tropikal ada Mercan Adası ile de büyüleyici bir şehirdir Pattaya.

Aktivite denince de yok yok bu şehirde; Timsah ve Kaplan Çiftliği, Nong Nooch Botanik Bahçesi, Fil Safarisi, Alcazar Show’u ile hem eğlence hem renkli bir tatil vadediyor. Thai masajı veya oil masaj ise liste başında olmayı hak ediyor.

Uzakdoğu’nun en renkli ülkesi Tayland, güvenli ve huzurlu ortamı, sıcakkanlı insanları, sunduğu renkli atmosferi ve leziz mutfağıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Dünyaca ünlü balayı rotalarından da biri olan Tayland’a gitmek için üstelik vize de gerekmiyor. Şimdiye kadar 7 defadan fazla gidip, 8 aydan fazla kaldığım bu ülke beni her zaman şaşırtıyor, heyecan veriyor. Renklerin, kokular, seslerin arasında kaybolmak, egzotik bir coğrafyanın kollarına atlamak için akılda tutulması gereken bir ülke. Gidin, görün! 

Kemal ile Keşfet