Eminönü, İstanbul’un en kalabalık yerlerinden biridir. Yerel halk ve turistlerin yoğun bir şekilde varlık gösterdiği Eminönü, İstanbul’un turistik merkezlerinden olma özelliğini taşır. İstanbul’un tarihi yarımada olarak bilinen bölgesinde yer alır. Eminönü tarihi yapısı, kültürel değerleri ve mimari yapıları ile İstanbul’un kalbinin attığı yerlerden biridir. Tarihsel bir yolculuk yapıldığında Eminönü’nün Osmanlı, Bizans ve Roma imparatorluklarına ev sahipliği yaptığı da görülür. Günümüzde Eminönü neredeyse bir ticaret merkezi görevi görür. İstanbul’da alışveriş yapılacak yerler arasında olan bölge, tarihi çarşıları ve esnafları ile hala ticaretin yoğun olarak hissedildiği bir yerdir.
İstanbul Eminönü, tek başına bile tarihin ruhunu fazlasıyla yansıtan bir semttir. Turistler tarafından yoğun ilgisiyle karşılaşan Eminönü, gezilecek yerler bakımından da sayısız güzelliğe sahiptir. Tarihi çarşı ve yapıları ile tarihin izlerine tanıklık eden semt, renkli dünyası ile gün içinde pek çok insanı ağırlar. İstanbul gezilecek yerler dendiğinde ilk akla gelen yerler arasında moderniteyi ve tarihi dokuyu birleştiren Eminönü gelir.
Eminönü Gezilecek Yerler
Eminönü gezilecek yerler bakımından oldukça çeşitli yapılara ve yerlere sahiptir. Modern yapılardan ziyade tarihi yapıların kendini fazlasıyla gösterdiği Eminönü, tarihe yakından tanıklık edilecek yerlerin başında gelir. Alışverişe dair aranılan pek çok ürün için ilk akla gelen yerlerden olan bölge, günümüzde de bu özelliğini canlı bir şekilde sürdürür. Eminönü’nde gezerken hayaller içinde kaybolmak, bu canlı hengame içinde neredeyse imkansızdır, ancak tarihi yapılara atılan tek bir adım bile bölgenin kültürel önemini buram buram hissettirir.
Eminönü meydanı, semtin kalbinin attığı yerdir. İstanbul’un da en kalabalık meydanlarından biridir. Meydan, bölgenin gezilecek yerlerine kapı açan bir yerdir. Eminönü Meydanı simitçileri, kestanecileri, balık ekmekçileri, güvercinleri ile canlılığın her açıdan hissedildiği bir yerdir. Gün içinde oturup mola vermek için tercih edilecek kafelerden, Türk mutfağının en lezzetli sunumlarına ev sahipliği yapan restoranlara kadar Eminönü Meydanı tam bir hizmet alanıdır. Eminönü Meydanı Tarihi Mısır Çarşısı, Yeni Camii gibi tarihi eserleri de içinde barındırır.
Nostaljik yapısı ile dikkat çeken Mısır Çarşısı, rengarenk tezgahları ve atmosferi ile Eminönü’nde gezilecek yerler denilince ilk ziyaret edilen yerdir. Aynı zamanda Eminönü alışveriş yerleri arasında da ilk sırada yer alır. İstanbul’daki en ünlü çarşılardan biridir. Çarşı içinde sağlı sollu dizilmiş dükkanlar adeta bir tablo gibi görünür. Çeşitli baharatlardan kuruyemişe, hediyelik eşyalardan kuyumculuğa kadar pek çok dükkan bulunan Mısır Çarşısı, turistler tarafından da ilgiyle ziyaret edilir.
Mısır Çarşısı 1660 yılında 4. Mehmet tarafından yaptırılmış bir çarşıdır. L şeklinde bir mimariye sahip olan çarşının 6 adet kapısı vardır. Mısır Çarşısı adının, Mısır’dan alınan vergilerden geldiği bilinir. Çarşı içinde yer alan Türk kültürünü yansıtan hediyelik eşyalar, özellikle turistler tarafından fazlasıyla rağbet görür. İstanbul’u daha doğrusu Eminönü’nü yakından tanımak için Mısır Çarşısı mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Ayrıca çarşının dikkat çeken özelliklerinden biri, Eminönü’ne gidildiğinde herhangi bir işiniz yoksa bile buraya mutlaka girilme hissi uyandırmasıdır. Buna da neden olan hiç kuşkusuz kendine has kokusu, dokusu ve canlılığıdır.
Eminönü’nün simgelerinden olan Yeni Camii’nin asıl adı Valide Sultan Camii’dir. Eminönü Meydanı içinde tüm heybetiyle yükselen cami, bölgenin tarihi ve turistik yerlerinden biridir. Hatice Turhal Sultan tarafından 18. yüzyılda yaptırılan cami, İstanbul’un önemli dini yapılarından da biridir. Kubbeleri, minareleri, sütunları ile barok ve rokoko tarzı bir mimariye sahiptir. Yeni Camii dendiğinde akla ilk gelen detaylar önünde binlerce güvercinin olmasıdır. Caminin ve meydanın simgesi haline gelen güvercinlerin özellikle cami girişinde yoğunlaştığı görülür. Görsel olarak oldukça etkileyici bir atmosfere sahip olmasının yanında bu hoş detaylar da caminin özellikleri arasında yer alır. Yeni Camii, Eminönü tarihi yerler dendiğinde ilk akla gelen ve ziyaret edilen yerlerdendir. Cami ziyarete açıktır. İçinde ise hamam, medrese ve darüşşifa yer alır. Osmanlı döneminde büyüklü küçüklü pek çok cami yapılmıştır, ancak yapımı en uzun süren cami Eminönü Yeni Camii’dir.
Tarihi PTT Müzesi, Eminönü’nde en dikkat çeken mimari ve tarihi yapılardan biridir. Görenlerin dikkatini özellikle mimari yapısıyla çeken bina, ihtişamlı bir güzelliğe sahiptir. Türkiye’nin en büyük postanesi olma özelliğine sahiptir. Binanın mimarisinde neoklasik etkiler görülür. Haberleşme ve iletişim araçlarının geçmişten günümüze uzanan yolculuğuna tanıklık eden binada eski mektup pulları, telgraf makineleri ve telefonlar, mühür, damga, postacı çantası gibi tarihi objeler yer alır. Müze ziyarete açıktır ve giriş ücretsizdir.
Haliç üzerinde yer alan bu tarihi köprü, Eminönü ile Karaköy’ü birbirine bağlar. Canlı ve hareketli bir köprü olan Galata, açılabilir bir özelliğe sahiptir. Aynı zamanda baskül köprü olan Galata Köprüsü, dünyada üzerinden tramvay geçen nadir baskül köprülerden biridir. Galata Köprüsü, yalnızca Eminönü değil İstanbul’un tarihi simgelerinden biridir. Galata Köprüsü’nden önce Haliç üzerine 6. yüzyıldan itibaren pek çok köprü yaptırılmıştır. İstanbul Eminönü gezilecek yerler listesinin en başında olması gereken köprü, manzarası ve canlılığı ile turistler tarafından da ilgiyle ziyaret edilir.
Köprü üzerinde yürürken yanınızdan geçen bir tramvay, köprü kenarında balık tutan insanlar, tarihi yarımadaya geniş çaplı bir bakış, kalabalığın heyecanlı adımları köprünün dikkat çeken özelliklerindendir. Galata Köprüsü altında birbirinden farklı restoranlar ve balık ekmek satan büfeler yer alır. Burada oturup deniz ve boğaz manzarasına karşı yemek yemek oldukça hoştur. Aynı zamanda köprünün altından geçen vapurlar ile de İstanbul’un canlı silüetini izleme imkanı tanır. Galata Köprüsü’nü pek çok köprüden ayıran en önemli özellik trafiğin yanı sıra üzerinde canlı bir hareketlilik ve yaşam olmasıdır.
Dünyanın en eski ve kapalı çarşısı olan Kapalıçarşı, Eminönü’nün en hareketli adreslerinden biridir. Turistlerin özellikle ziyaret ettiği çarşı, tüm dünyada ünlüdür. İstanbul’un da tarihi simgelerinden biridir. Tarihi ve kültürel zenginliğinin haricinde geçmişten günümüze ticaretin kalbi olan Kapalıçarşı, içindeki renkli dünya ile büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Kapalıçarşı, Eminönü alışveriş yerleri arasında yer alır. Yalnızca turistlerin değil yerli halkın da fazlasıyla ziyaret ettiği çarşı, alışveriş için en doğru adreslerden biridir. Kapalıçarşı Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Bunun için çarşıyı gezerken Osmanlı mimari ve kültürüne tanıklık eden izler görmek mümkündür. Kapalıçarşı 61 sokaktan oluşur ve 4.000 adet dükkana sahiptir. 2014 yılında dünyada en çok ziyaret edilen turistik yerler sıralamasında birinci olan Kapalıçarşı, gün içinde 500.000 kişiyi ağırlar. Hediyelik eşyalar, Türk kültürünü yansıtan yerel ürünler, giyim, kuyumculuk gibi pek çok dalda hizmet veren mağazaları ile çarşı içinde gezerken büyülenmemek mümkün değil. Büyüklüğü, ihtişamı, renkli atmosferi, sokakları, dokusu ile çarşı önemli bir yere sahiptir. Kapalıçarşı dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak da bilinir.
Gülhane Parkı, İstanbul’un en eski ve tarihi parklarından biridir. Park, şehir içinde bir cennet gibidir. Şehrin gürültülü kalabalığının en yalın hali ile varlığını sürdüren Gülhane Parkı, ağaçların altında huzurla yürüyüş yapılacak, kitap okunacak, dinlenilecek yerlerden biridir. Park, Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olarak kullanılırdı. Parkın tarihi geçmişinin en önemli olayı demokratikleşme hareketini başlatan Tanzimat Fermanı’nın burada okunmasıdır. Park içinde çeşitli heykeller ve büstler yer alır. Özellikle parkın Sarayburnu kısmında Atatürk’ün cumhuriyet ilanında sonra dikilen ilk heykeli bulunur. Eminönü’nde gezilecek yerler listesinde yaydığı huzur ile ilk sıralarda yer alan Gülhane Parkı, gün içinde kısa bir mola verilecek en iyi ve tarihi adreslerden biridir.
Sirkeci Garı, tarihi açıdan oldukça önemli bir konuma sahiptir. Geçmişte İstanbul ile Paris arasında lüks tren yolculukları yapılan bu gar, mimari esintileri ile de ülkede iz bırakmış yapılardan biridir. Neo gotik mimari tarza sahip olan Sirkeci Tren Garı, günümüzde İstanbul içi ulaşım yapan hatların duraklarındandır. Aynı zamanda gar, dünyaca ünlü Orient Ekspress’in son durağı olarak da bilinir. Garın yapımında granit, mermer ve taş kullanılmıştır. Sirkeci Tren Garı, taş ve tuğla ile örülmüş Bizans’tan esintiler barındıran duvarı, oymalı kapısı ve nal şeklindeki kemerli pencereleri ile kendine hayran bırakan mimari şıklığa sahiptir. Hem tarihi önemi hem de mimarisi ile Sirkeci Tren Garı İstanbul Eminönü’nde gezilecek yerler arasında mutlaka görülmesi gereken bir adrestir.
Eminönü tarihi hanlar ile de şehrin önemli bölgelerinden biridir. Eksi yapısı, tarihe ışık tutan detayları ile Büyük Yeni Han, İstanbul’un en büyük hanlarından biridir. Eminönü alışveriş hanları arasında tarihi bir öneme sahip olan bu han, 1764 yılında tüccar ve zanaatkarlara konaklama imkanı sağlaması açısından yaptırılmıştır. Aynı zamanda ticaret merkezi olarak da değerlendirilen handa 110 oda bulunur. Büyük Yeni Han’da günümüz itibariyle gümüş imalatı yapılır. Han, iki adet avluya sahiptir ve katlıdır. Ayrıca ülkede çekilen birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmıştır. Görsel olarak tarihin izlerinin hissedildiği Büyük Yeni Han, Eminönü gezisinde mola verip sıcacık çayların yudumlanıp seyre dalınacağı bir yerdir.
Rüstem Paşa Camii, Eminönü’nde 16. yüzyıldan kalma bir camidir. Osmanlı sadrazamı Rüstem Paşa tarafından ünlü Türk mimarı Mimar Sinan’a yaptırıldı. Caminin süslerinde, Osmanlı mimarisinin en önemli öğelerinden olan çiniyi görmek mümkündür. Rüstem Paşa Camii, Eminönü manzarasını kuşatan ihtişamlı görüntüsü ile meydandan rahatça izleme imkanı sunar. Caminin dışı her ne kadar sade bir mimari özellik gösterse de iç dizaynı oldukça görkemlidir. Bu görkemi veren ise kullanılan lale desenli İznik çinileridir. Turistlerin İstanbul’da sıkça ziyaret ettiği yapılardan olma özelliğini taşır. Cami, dörtgen bir plan üzerinde bulunur. İki yanında merdivenler ile çıkılarak camiye ulaşılır. Rüstem Paşa Camii’nde kullanılan çiniler Osmanlı çini sanatının en güzide örnekleridir. Bu sebeple camiyi ziyaret esnasında Osmanlı’nın mimari ve kültürel özelliklerini yakından görme imkanı bulmak mümkündür. Cami hem ibadet hem de turistik bir adrestir.
-
Türkiye İş Bankası Müzesi
Eminönü müzeler açısından da zengin bir semttir. Türkiye İş Bankası Müzesi gibi müzeleri bölgede ziyaret edebilirsiniz. Türkiye bankalarından İş Bankası’nın geçmişinin yansıtıldığı bina, günümüzde müze olarak kullanılır. 1890 yılında postane olarak kullanılan bina postane taşınınca 1927 yılında İş Bankası şubesi olarak kullanılmaya başlandı. 2004 yılına kadar banka olarak kullanılan bina 2005 yılı itibariyle müze olarak hizmet vermeye başladı. İhtişamlı görüntüsünün detaylarını süsleyen mimari zarafeti ile turistler tarafından ilgiyle ziyaret edilen müze içinde İş Bankası resim koleksiyonu, üç boyutlu nesneler, para sayma makinesi, daktilo, gaz lambası, eski hesap makineleri, kağıt ve görsel malzemeler bulunur. Ayrıca bu tarihi müze içinde ünlü ressamlar Osman Hamdi, Abidin Dino, Şeker Ahmet Paşa’nın resimleri sergilenir. Binanın görkemli tarihine yakından tanıklık etmek için müze halka açıktır.
Zincirli Han, Eminönü alışveriş hanları denilince en bilindik adreslerden biridir. Kırmızı duvarları ile yapı olarak ilgi uyandıran han, Nasuh Paşa Külliyesi’nin bir parçasıdır. Günümüzde hala canlı bir alışveriş ve zanaatkarlar merkezi olarak kullanılan Zincirli Han, kuyumcu atölyeleri ile ünlüdür. Pek çok handa olduğu gibi Zincirli Han’da da çay ocakları oldukça ikonik bir görüntü oluşturur. Hanın alt katında çalışan kuyumcular, ikinci katında ise atölyeleri bulunur. İstanbul hanları içinde günümüzde de en ünlülerinden biri olarak bilinen Zincirli Han, ismini kapısının üzerinde yer alan büyükçe zincirlerden alır. Eminönü turu yaparken kısa bir çay molası vermek için Zincirli Han tarihi ve otantik yapısı ile tercih edilebilecek mekanlardan biridir.
Sade yapısının arkasındaki tarihsel geçmişi ile Fransız hapishanesi günümüze kadar gelen en eski yapılardan biridir. Binanın tahmini yapılış tarihi 1800’lü yıllar olarak bilinir. Günümüzde kültür merkezi olarak hizmet veren bina, eski dönemlerde İstanbul’daki Fransız suçlularının kapatıldığı hapishaneydi. O dönemlerde 20 odası, yemek salonu, mutfağı, hamamı bulunan Fransız hapishanesinin şimdilerde tüm odaları sergi salonu olarak kullanılmaktadır. Eminönü’nde kültür ve sanat merkezi dendiğinde akla ilk gelen adres olan Fransız hapishanesi tiyatro, resim, müzik ve sergi alanları ile hizmet verir.
-
Kuyucu Murat Paşa Külliyesi
Eminönü’nde turistler tarafından en çok ziyaret edilen ve görülen tarihi yapılardan biri Kuyucu Murat Paşa Külliyesi’dir. Külliye genel olarak medrese, mescid, sıbyan mektebi ve dükkanlara sahiptir. Külliyede aynı zamanda Murat Paşa’nın türbesi de bulunur. Yapısı gereği Osmanlı döneminden izler taşıyan külliye, döneminde etkin olarak kullanılan yapılarından biriydi.
Süleymani’ye Cami, Emiönü’ne oldukça kısa mesafede bulunan mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Eminönü’ne yakın görülmesi gereken yerler dendiğinde de akla ilk gelen yapıdır. Mimar Sinan tarafından Kanuni Sultan Süleyman için yapılan bir camidir. Süleymaniye Cami, Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak bilinir. Bulunduğu Süleymaniye bölgesinden şehri ihtişamlı bir şekilde kuşatan cami, yerli ve yabancı turistler tarafından en sık ziyaret edilen camilerden biridir. Süleymaniye Camii, Osmanlı mimarisinin en heybetli örneklerinden biridir. Caminin kıble tarafında Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın mezarları yer alır. Tarihi yapısı gereği ziyaretçi akınına uğrayan caminin en çok ziyaret edilmesinin nedenleri arasında dünyada iz bırakmış Osmanlı hükümdarının mezarına ev sahipliği yapması gelir. Sultanın türbesinin kubbesi, metalik plakalar arasına yerleştirilmiş pırlantalar ile çevrilidir. Bunun da amacı kubbeye yıldızlı bir gökyüzü görüntüsü vermektir. Süleymaniye Camii’nin 4 minaresi olmasının nedeni, Kanuni Sultan Süleymanın İstanbul’un fethinden sonra dördüncü padişah olmasıdır ve minarede yer alan on şerefe de Osmanlı’nın onuncu padişahı olmasını simgeler. Süleymaniye Cami anlamı, yapısı ve tarihi değeri ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
İstanbul’un canlı tarihine günümüzde bile ev sahipliği yapan yerlerden olan Eminönü, iz bırakan eserleri ve kültürel değerleri ile görülmesi ve gezilmesi gereken yerlerin başında gelir.