Konya, insanlık tarihi boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması ile Türkiye’nin tarihi ve kültürel turizminde öne çıkan şehirlerinden biri. Tarih öncesi çağın izlerini taşıyan ve bugüne kadar keşfedilmiş en eski Neolitik devir yerleşim merkezi olan Çatalhöyük ile de bunu kanıtlayan Konya’da gezilecek ve görülecek birçok yer var.
Konya, sadece tarih ve kültürel değil inanç kültürünün de önemli noktalarından biri olarak gösterilir. Mevlâna'nın şehri denilen Konya’dan sevgi ve hoşgörü merkezi olarak bahsetmek mümkündür.
Fıkraları ile hem güldüren hem düşündüren Nasreddin Hoca’nın yaşadığı şehir olarak da bilinen Konya’nın görüldüğü gibi zengin bir dünyası var. Konya; camiden medreseye, müzeden doğal alanlara kadar her yönüyle misafirlerini ağırlıyor. Konya gezilecek yerler listesi içerisinde yer alan 15 önemli destinasyonu inceleyerek Konya turu planınızı buna göre şekillendirebilirsiniz.
Tarihsel kimliğini ve kültürel benliğini koruyarak günümüze gelmiş, yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük şehri olan Konya’nın kendine has dinamik yapısını yansıtan işte o yerler:
Mevlâna Müzesi
Tasavvuf edebiyatıyla Türk-İslam medeniyetinin önemli isimlerinden biri olan Mevlâna’nın dergahı, Türkiye’de en çok ziyaret edilen müzelerden biri. Mevlevî Dergâhı ve türbe olan bu yer, 1926 yılında sonra “Konya Asâr-ı Atîka Müzesi”, daha sonrasında ise Mevlana Müzesi olarak düzenleniyor.
18 bin metrekarelik müzede Mevlâna ve Mevlevîliğe ait 2 bin 76 cilt içinde 4 binin üzerinde el yazması kitaplar, kandiller ve musiki aletler, levhalar bulunuyor. Müzede ayrıca Mevlâna ve diğer aile bireylerinin mezarları, Mevlâna’nın sandukası, Mevlâna’nın mezar örtüsü ve Mesnevi de yer alıyor.
Konya merkezde gezilecek yerler arasında ilk sırada bulunan Mevlâna Müzesi’ni ücretsiz olarak ziyaret edebilir ve bu şehrin en önemli noktalarından birini şehir turunuza alabilirsiniz.
Selimiye Camii
Mevlâna Müzesi’nden çıktıktan sonra yanında bulunan Selimiye Camii ile turunuza devam edebilirsiniz. 1558 yılında II. Sultan Selim zamanında yapılan cami, 1567 yılında tamamlanmış. Klasik Osmanlı mimarisinin örneklerinden biri olarak gösterilen Selimiye Camii, mimarisi ile İstanbul’daki Fatih Camiisi’ne de benzetiliyor.
Aziziye Camii
Aynı güzergâh üzerinde ziyaretlerinize devam edeceğiniz bir diğer turistik yer ise Aziziye Camii. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Aziziye Camii, Türk Barok tarzını yansıttığı için de ilgi çekici bir eser. Camide yer alan pencerelerin kapılardan daha büyük olması ve üzeri ferah kubbe ile örtülü iki minare dikkat çeken diğer detaylar arasında.
Cami, 1671-1676 yılları arasında Şeyh Ahmed tarafından yapılmış ancak daha sonrasında yanarak büyük zarar görmüş. Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan adına ise 1867’de cami yeniden yapılmış.
Çatalhöyük Neolitik Kenti
Konya’nın tarihi ve turistik yerleri arasında gezmeden dönülmemesi gereken noktalardan biri de Çatalhöyük Neolitik Kenti oluyor. 9500 yıllık geçmişi ile Neolitik, Kalkolitik ve Erken Bronz Çağı yaşamış olan Çatalhöyük’ün arkeoloji dünyasında da önemli bir yeri var. Çatalhöyük; tarih öncesi yerleşik hayata geçerek toplayıcılık ve avcılıktan üreten halkın yerleşim gösterdiği ilk ve en önemli yer. 8 bin insana ev sahipliği yapmış bu alanda kasabanın mimarisinin yanı sıra yerleşik hayatın göstergesi rölyefler, heykeller ve duvar resimleri gibi sanatsal parçaları da görebilirsiniz.
İnsanlık tarihini gözler önüne seren Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış.
İnce Minare Taş ve Ahşap Eserler Müzesi
İnce Minare Taş ve Ahşap Eserler Müzesi, taşıdığı tarih ve mimarisiyle Konya’da ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. 1264 yılında Selçuklu döneminde Vezir Sâhib Atâ Fahreddin Ali tarafından yaptırılıyor. 19. yüzyılın sonuna kadar faaliyete devam eden bu yapıt, farklı yıllarda çeşitli restorasyonlardan geçiyor ve 1956 yılında “Taş ve Ahşap Eserler Müzesi” olarak kapılarını açıyor.
Taç kapısı Selçuklu Devri taş işçiliğinin nadide örnekleri arasında. Hem Selçuklu hem Karamanoğlu dönemine ait mermer ve taş oyma tekniği ile yapılmış kitabeler, bitkisel ve geometrik desenlerle bezenmiş kapı ve pencere kanatları, sandukalar, ahşap tavan göbeği, mermer üzerine mezar şahidesi ve Selçukluların simgesi çift başlı kartalla kanatlı melek figürlerini müzede görebilirsiniz.
Konya Arkeoloji Müzesi
Konya Arkeoloji Müzesi, 1901 yılında kurulmasıyla Türkiye’nin en eski müzelerinden biri olma unvanını taşıyor. Eserler 1927’de Mevlâna Müzesi’ne, ardından 1953’te de İplikçi Camiisi’ne taşınıyor. Bugünkü müze ise 1962 yılında hizmete girerek misafirlerini ağırlamaya başlıyor.
Müzede; Neolitik, Erken Bronz, Hitit, Frig, Grek, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserleri yakından inceleyebilirsiniz. Konya turistik yerler listesindeki müze, haftanın her günü 09.00-17.00 arasında ziyarete açık.
Karatay Müzesi
Karatay Müzesi, Konya tarihine tanıklık eden yapılardan biri. 1251 yılında medrese olarak yapılan ve Osmanlı zamanında kullanılan bu bina 19. yüzyılın sonlarında terk ediliyor. 1955 yılında “Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılan Karatay Müzesi, Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinin en güzel örnekleri arasında bulunuyor.
Beyşehir Gölü kenarındaki saray kazıntılarında bulunan duvar çinilerini, cam ve çini tabakları, Konya ve yöresindeki Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde kullanılan çini tabakları, kandilleri ve alçıları müzede yakından görebilirsiniz.
Atatürk Müzesi
Konya şehir merkezindeki Atatürk Müzesi, 1912 yılında inşa ediliyor ve 19 Temmuz 1928 günü Atatürk adına tescil ediliyor. Tapusuna da “Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya Konyalıların hediyesidir.” yazılıyor. 1963 yılına kadar Vali Konağı olarak kullanılan bu bina 1964 yılında Atatürk Müzesi oluyor.
Müze 2003 yılına kadar çeşitli restorasyonlardan geçiyor ve bu süre boyunca binanın ev olarak kullanılması göz önünde bulunduruluyor. Atatürk Müzesi’nde Atatürk’ün şahsi eşyalarını ve bazı elbiselerini, evde kullandığı çeşitli eşyaları, yine evde kaldığı sürede tuttuğu notları, fotoğrafları ve gazete kupürlerini görebilirsiniz.
Sille
Konya tarihi yerler listesindeki Sille Köyü, keşfe çıkmak isteyen turistlerin ziyaret etmesi gereken bir yer. Anadolu uygarlıkları arasında önemli yeri bulunan bu köyün tarihi yaklaşık 5 bin yıllık. Medeniyetlere yaptığı ev sahipliği ile görülmeye değer Sille Köyü, doğal silüeti bozulmamış bir alan. Köyde tarihin izlerini yakından görebilirken örf, adet ve geleneklerin devam ettiğine de şahitlik edebilirsiniz.
Aya Elena Kilisesi, Sille Köyü’nde ziyaret edebileceğiniz tarihi yerlerden biri. MS 327 yılında Bizans İmparatoru Konstantin'in annesi Helena, Kudüs’e giderken Konya’ya uğruyor. Hristiyanlık dönemine ait mabetleri gördükten sonra ise Sille’ye mabet yaptırmaya karar veriyor ve temel atma törenine de katılıyor. Kilise günümüze kadar gelmeyi başarmış, köyün tarihi dokularından biri.
Sille Subaşı Hamamı, Sille mağaraları, Taş Camiisi, Hacı Ağa Hamamı, körpü ve çeşmelerin her birini gezerken tarihe tanıklık edebilir, fotoğraf çekebilirsiniz. Sille, Konya şehir merkezine sadece 7 km uzaklıkta bulunuyor ve toplu taşıma araçları bu şirin köye hizmet veriyor.
Kilistra Antik Kenti
Tarihi Kral Yolu üzerinde bulunan Kilistra Antik Kenti, Konya’da gezilecek yerler arasındaki bir başka nokta. Konya’ya 45 km uzaklıkta bulunan Kilistra Antik Kenti; Helenistik, Roma ve Erken Hristiyanlık dönemlerinde var olmuş bir kent. Roma İmparatorluğu’nun askerî koloni merkezlerinden biri olan kent, bu sebeple de stratejik bir önem taşıyor. Kilistra, Aziz Paulus için de önemli bir yer olmuş.
Antik kentte; sığınak, gözcü kulesi, kilise, mahalle, seramik atölyesi, şapel ve manastır gibi çeşitli örnekler bulunuyor. Kilistra’yı ilginç kılan detaylardan bir diğer ise mimarî dokusunun Kapadokya’ya benzemesi.
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi
Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın ise en büyük kelebek uçuş alanı Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, açıldığı 2015 yılından beri yoğun ilgi görüyor. 7.200 metrekare alan üzerine kurulu Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, her şey düşünülerek özenle inşa edilmiş. Binayı çevreleyen camlardaki özel PVB malzemesi ile kelebekler doğal ortamlarındaki gibi güneşten gelen ışınlardan mahrum kalmıyor ve buna göre yönlerini buluyor.
Günlük yaşamda karşımıza çıkmayacak birçok kelebek, böcek ve bitkiler Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde yer alıyor. Kenya, Filipinler, Malezya, Kostarika, Singapur, Kolombiya ve Panama’dan özel kutularla getirilen kelebekler görülmeye değer uçuşlar sergiliyor. 60 tür kelebeğin uçuşunu izlemek için Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’ni tur listesine dahil edebilirsiniz.
Gölet ve su havuzları, çocuk oyun elemanları, sera ve botanik bahçeler, mini sinema, böcek ve kelebek müzeleri de yine bu alanda gezebileceğiniz yerler arasında.
Beyşehir Gölü
Konya’da gezilecek doğal yerler arasındaki Beyşehir Gölü görülmesi gereken bir destinasyon. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü; kumsalları, maviliği, adaları, karstik mağaraları, yaban hayatı, bozulmamış bitki örtüsüyle doğaseverleri kendine hayran bırakıyor.
Türkiye’nin en güzel göllerinden biri olan olan Beyşehir Gölü farklı balık türlerini içerisinde barındrarak balıkçılık keyfi yapanların da uğrak noktalarından biri. 88 bin 750 hektarlık alanı ile Milli Park Statüsü kazanan Beyşehir Gölü’nde keyifli yürüyüşler yapabilir, kendinizi doğaya bırakarak keyfini çıkarabilir, isterseniz balık tutabilirsiniz. Ayrıca yazın gidenler yüzerek serinlemeyi de tercih edebilir.
Kyoto Japon Parkı
Kyoto Japon Parkı, Konya’da farklı bir yer arayanlar için gösterilecek alanlardan biri. 2010 yılında Türk Japon dostluğunu pekiştirmek amacıyla yapılmış bu park, 36 bin metrekarelik bir alan üzerinde. Ayrıca Türkiye’nin en büyük Japon bahçesi de olan Kyoto Japon Parkı’nda Japon mimarisini simgeleyen ve içerisinde restoran da olan bir bina, 4 bin metrekarelik gölet içerisinde Japon balıkları ve su kaplumbağaları bulunuyor. Parkta ayrıca Japon ağaçlarını ve bitkileri de kullanılmış. Kısacası Japon kültürüne merakınız varsa ve bu merakınızı Konya’da yapılacak aktiviteler arasına eklemek istiyorsanız Kyoto Japon Parkı’nı gezebilirsiniz.
Meram Bağları
Konya’nın meşhur yerleri listesinde bir diğer nokta ise Meram Bağları. Hem Konyalıların hem de turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Meram Bağları, şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta. Bağları, suyu ve havasıyla Evliya Çelebi’nin kitaplarında bahsettiği, divanlarda sözü geçen Meram Bağları’nın ünü ise tüm dünyaya yayılmış. Yeşillikler içerisindeki bu alanda Selçuklulardan kalma Meram Hamamı, Hasbet Mescidi, Dârü’l-Huffâz, Tavus Baba Türbesi ve Meram Köprüsü bulunuyor. Ayrıca alan içerisinde lokanta ve çay bahçelerinde soluklanabilir, lezzetli yemeklerin tadına bakarak keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
Akşehir
Konya’nın 135 km uzağında bulunan Akşehir, gezmek için ayrıca vakit ayırılacak ilçelerden biri. Akşehir’i turistik yapan noktalardan biri ise Nasreddin Hoca Türbesi oluyor. Dünyanın tanıdığı ve Türkiye’nin önemli isimlerinden biri olan Nasreddin Hoca’nın türbesindeki onu simgeleyen detayları görebilirsiniz. Konya’ya 5-10 Temmuz tarihleri arasında gidecekseniz düzenlenen Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri’ne de katılabilirsiniz.
Akşehir’de gezilecek diğer yerler arasında Garp Cephesi Komutanlığı Müzesi, Hıdırlık Mesire Yeri, Arkeoloji Müzesi, Kilise ve Akşehir Gölü, Taş Câmi ve Seyyid Mahmud Hayrânî Türbesi gösterilebilir.
Bedesten Çarşısı
Konya’ya gelmişken alışveriş yapmadan dönmek olmaz. Tarihi, kültürel ve doğal yerleri gezdikten sonra Bedesten Çarşısı’na uğramadan seyahatinizi sonlandırmayın. Mevlâna’nın da gezdiği bu çarşıda, 40 adet sokak ve 2687 tane dükkân bulunuyor. Ev tekstilinden aksesuara, giyimden çeyiz eşyalarına kadar çeşitlilik sunan çarşıdan kendinize ve sevdiklerinize Konya hatıraları alabilirsiniz.