Tac Mahal Hakkında Tüm Bilmeniz Gerekenler ve Fazlası

Tac Mahal tarihi önemi, mükemmelliği simgeleyen mimari yapısı, kültürel mirası ve dahası ile dünyanın 7 harikasından biridir. Sonsuz aşkı simgeleyen Tac Mahal, 1983’ten bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alır. Her yıl milyonlarca ziyaretçi çekerek Hindistan turları arasında en popüler lokasyonlardan biri olmayı başarır. Hindistan’ın sembolü olarak görülen bu özel yapının ihtişamına yakından göz atmak isterseniz, sizler için hazırladığımız kapsamlı Tac Mahal rehberimizi inceleyebilirsiniz.

Tac Mahal Nerededir?

Hindistan’ın Agra şehrinde yer alan anıt mezar güç, kudret ve aşk gibi birçok farklı anlamı sembolize eder. Taştan bir şiir olarak bilinen Tac Mahal, dünyanın en popüler mimari yapılarından biridir.

Yamuna Nehri’nin sağ kıyısında, yaklaşık olarak 17 hektarlık geniş bir Babür bahçesinde yer alır. Hindistan’ın en tanınmış mimari yapısı olmasının yanı sıra muhteşem bir sanat eseri olarak bilinir.

İhtişamı ile sizi kendine çeken bu fildişi beyazı mermer türbeye Hindistan ziyaretinizde mutlaka yer vermelisiniz.

Tac Mahal'in Tarihi ve Yapımı

Tac Mahal, bir kocanın en sevdiği karısına duyduğu sonsuz sevginin bir sembolü olarak bilinir. Aynı zamanda Babür imparatorluğunun o dönemde ne kadar zengin olduğunun da bir kanıtıdır.

1632 yılında Babür imparatoru Şah Cihan tarafından sevgili eşinin naaşı için yaptırılan Tac Mahal, muhteşem bir türbe kompleksidir. 20 yıllık bir süre içinde inşa edilen türbe kompleksi Hint, Fars ve İslam etkilerini birleştiren Babür mimarisinin en seçkin örneklerinden biridir.

Gün ışığına göre renk değiştiriyor gibi görünen beyaz mermerden yapılan Tac Mahal’in tarihine detaylı bir bakış atmaya ne dersiniz?

Şah Cihan, 16. yüzyılın başlarından 18. yüzyılın ortalarına kadar kuzey Hindistan’ın büyük bir bölümünü yöneten Babür hanedanının bir üyesiydi. Babası Kral Cihangir 1627’de ölünce kardeşleriyle girdiği taht mücadelesini kazanarak kendisini 1628 yılında Agra’da imparator ilan etti.

İmparatorluğunu ilan ettiğinde yanında 1612 yılında evlendiği ve üç kraliçesinin gözdesi, Mümtaz Mahal (Sarayın Seçilmiş Kişisi) olarak bilinen Ercümend Banu Begüm vardı.

Mümtaz Mahal, 1631 yılında Şah Cihan’la 14. çocuğunu doğururken öldü. En gözde karısı öldüğünde Şah Cihan büyük bir yas yaşadı. Hükümdarlığı boyunca çok sayıda etkileyici yapı yaptırmasıyla bilinen imparator, Agra'daki kendi kraliyet sarayından Yamuna Nehri boyunca muhteşem bir türbe inşa edilmesini emretti.

1632 yılında inşaatına başlanan Tac Mahal tam 20 yılda tamamlandı. Yapının baş mimarı ise Delhi'deki Kızıl Kale'nin mimarisiyle de tanınan Pers kökenli bir Hintli olan Üstad Ahmad Lahouri'ydi.

Tac Mahal’in tarihi ve önemi kadar yapım süreci de oldukça ilgi çekicidir. Türbe kompleksinin inşaatı için Hindistan, İran, Avrupa ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan toplam 20.000’den fazla işçinin yanı sıra yapı malzemelerinin taşınması için yaklaşık olarak 1.000 fil getirildi.

Tac Mahal Kim Tarafından Yapılmıştır?

Tac Mahal, Babür hanedanının 5. hükümdarı olan Şah Cihan tarafından yaptırılmıştır. Saltanatının üçüncü yılında, çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal doğum sırasında hayatını kaybedince derin bir yasa boğulan Şah Cihan, bugün dünyanın en etkileyici yapılarından biri olarak bilinen Tac Mahal’in yaratılmasını emreder.

Tac Mahal’in hikayesi hem sembolize ettiği değerler hem de yapımı sırasında kullanılan malzemeler ile oldukça etkileyicidir. Tac Mahal’in anıtsal büyüklüğü, göze çarpan bahçeleri, lüks süslemeleri ve beyaz mermerin kullanımıyla mimari anlamda büyük bir üstünlüğü bulunur.

Tac Mahal'in Mimari Özellikleri

Tac Mahal’in dünyanın en görkemli yapılarından biri olarak kabul edilmesinin başlıca sebepleri arasında mimari özellikleri yer alır. Mümtaz Mahal’in onuruna Tac Mahal adını alan türbe, “pietra dura” olarak bilinen bir teknikle yapılmıştır.

Pietra Dura yarı değerli taşlarla (yeşim, kristal, lapis lazuli, ametist ve turkuaz dahil) karmaşık tasarımlar oluşturan bir tekniktir. Tüm bu taşların yanı sıra yapının mimarisine beyaz mermer dahil olur.

Beyaz mermer kullanımının Tac Mahal özellikleri arasında ilginç bir yeri vardır. Beyaz mermer, gün ışığına özel olarak renk değiştiriyor gibi göründüğü için yapıya olağanüstü bir görünüm verir.

Tac Mahal’in merkezi kubbesi 73 metre yüksekliğe ulaşır ve dört küçük kubbeyle çevrilidir. Köşelerde dört ince minare yer alır. Türbenin kemerli girişlerine ve külliyenin diğer birçok bölümüne İslam geleneklerine uygun olarak kaligrafiyle Kur’an ayetleri yazılmıştır.

Benzersiz oymalar ve yarı değerli taşlarla süslenmiş sekizgen mermer bir oda türbenin merkezinde yer alır. Bu odada Mümtaz Mahal’in anıt mezarı yer alır. Gerçek mezar ise aşağıdaki bahçeye yerleştirilir.

Tac Mahal mimarisinin geri kalanı ise türbenin merkezi kadar ilginçtir. Kırmızı kumtaşından yapılan bir ana giriş kapısına uzun su havuzlarıyla dört bölüme ayrılmış kare bir bahçe eşlik eder. Burada kırmızı kumtaşından yapılan bir cami ve caminin tam karşısında Jawab adı verilen bir bina yer alır.

Geleneksel Babür mimari uygulaması, Tac Mahal’in yapısında tarih boyunca hiçbir değişiklik yapılmasına izin vermez. Hikayeye göre Tac Mahal’e eşlik etmesi gereken büyük bir anıt mezarın daha olması gerekiyordu.

Şah Cihan, öldüğünde kendi kalıntılarının gömüleceği ikinci büyük bir türbe inşa etmeyi planlıyordu. Bu türbe de Tac Mahal’den Yamuna Nehri boyunca uzanacaktı. İki yapının da bir köprüyle birbirine bağlanması gerekiyordu. Ancak Şah Cihan planladığı gibi ikinci büyük bir türbe inşa ettiremeden oğlu tarafından tahttan indirildi.

Şah Cihan’ın Mümtaz Mahal’den olan üçüncü oğlu Aurangzeb, hasta babasını 1658 yılında tahttan indirdi ve kendisini yeni imparator olarak ilan etti. Şah Cihan ise hayatının son yıllarını Agra’daki Kızıl Kale’nin bir kulesinde, karısı için yaptırdığı görkemli anıt mezarın manzarası eşliğinde ev hapsinde geçirdi. 1666 yılında öldüğünde ise karısı Mümtaz Mahal’in yanına gömüldü.

Tac Mahal'in Tarihi ve Kültürel Önemi

Tac Mahal dünyanın 7 harikasından biri olarak tarihi ve kültürel öneminin yanı sıra mimari ve sembolik açıdan da olağanüstü bir yapı olarak kabul edilir.

Tac Mahal’in Tarihsel Önemi

Tarihsel açıdan baktığımızda Tac Mahal’in Babür mimarisinin zirvesi olarak öne çıktığını görebiliriz. Babür döneminde inşa edilen anıt mezar, Babür hanedanının o dönemdeki zenginliğini ve ihtişamını yansıtır. İmparator Şah Cihan yönetimindeki Babür hanedanının ne kadar gelişmiş olduğunun bir kanıtı olarak gözlerimizi kamaştırmaya devam eder.

Mümtaz Mahal’in anısına yaptırılan anıt mezar sadece derin sevginin değil aynı zamanda Şah Cihan’ın politik anlamda ne kadar güçlü olduğunu da göstermek istediği bir yapıdır. Görkemli mimarisi hükümdarın gücünü ve otoritesini temsil ederek dönemin ekonomisine de büyük katkıda bulunmuştur. Tac Mahal’in inşasında binlerce zanaatkar, işçi ve mimara istihdam sağlanmıştır.

Yerel ekonomiyi canlandıran Tac Mahal değerli taşların ve beyaz mermerin ticaretini de teşvik eder. Tarihsel açıdan bir diğer önemi ise Babür döneminin teknolojik hünerlerini ne kadar etkili bir şekilde kullanabildiğini göstermesidir.

Türbenin yapımında mermer kesiminden su yönetim sistemlerine kadar karmaşık birçok yöntem kullanılmıştır. Bölgenin hem sanatsal hem de mimari gelişimi üzerinde kalıcı bir etki bırakan Tac Mahal, kendisinden sonra gelen yapılar için de bir ilham kaynağı olmayı başarmıştır.

Tac Mahal’in Mimari Önemi

Tac Mahal’in temsil ettiği tüm anlamlar dışında mimari açıdan da oldukça önemli olduğu bilinir. Simetrik düzeni ve incelikle işlenen mimari planlaması anıt mezarın popülerliğini öne çıkarır. Bahçelerle çevrili bir mezar yaratan dönemin mimarları aynı zamanda yansımalı havuzlar ve merkezi eksen boyunca simetrik bir şekilde düzenlenmiş yapılar inşa eder.

İşte Tac Mahal’in mimarisinde öne çıkan tasarım detayları:

• Beyaz Mermer Cephe: Beyaz mermerden inşa edilen anıt mezar, gün ışığıyla birlikte parıltılı ve ruhani bir görünüm kazanır. Bu özel görüntü saflığı ve sonsuz sevgiyi simgeler.
• Simetrik Tasarım: Anıtın yerleşimi oldukça simetrik bir şekilde planlanmıştır. Merkezi türbe, dört minare ve merkezi eksenin her iki yanında olağanüstü şekilde dengelenmiş çevre yapılar yer alır.
• Karmaşık Oymalar: Tac Mahal’in dış kısmı, dönemin zanaatkarları tarafından benzersiz bir işçilikle tasarlanır. Burada karmaşık çiçek ve geometrik oymaları keşfetmek mümkündür. Oymaların derinliği ve detaylı yapısı mermer yüzeye derinlik ve doku katar.
• Pietre Dura Tekniği: Karmaşık çiçek ve kaligrafi tekniği oluşturmak için yarı değerli taşların kullanımı öne çıkar. Lapis lazuli, yeşim ve turkuaz gibi yarı değerli taşların mermere girift bir şekilde işlendiği pietra dura tekniğiyle tasarlanır.
• Kubbe: Yapının mimari anlamda en benzersiz parçasından biri mimari kubbesidir. Lotus tepesi olarak bilinen merkezi kubbe sadece tasarımsal anlamda değil yapısal stabilite sağlaması ile de oldukça önemlidir.
• Kaligrafi: Yapının mimarisine özenle entegre edilen Kur’an’dan alınan kaligrafi süslemeleri bulunur. Hat sanatının özellikle iç ve dış duvarlarda öne çıkması mimari önemini vurgular.
• Yansıtıcı Havuzu: Tac Mahal’in önünde dikdörtgen şeklinde büyük bir yansıtıcı havuz bulunur. Görsel anlamda çekicilik katan bu havuz gündoğumu ve gün batımı sırasında büyüleyici bir yansıma efekti yaratır.
• Dört Minare: Yapının iki yanında köşeleri hafifçe dışa doğru eğilen dört adet minare yer alır. Bu minareler yalnızca dekoratif değil yapısal anlamda da öneme sahiptir. Deprem anında minarelerin ana türbenin üzerine çökmesini önleyecek şekilde tasarlanmaları anıt mezara olan önemi bir kere daha keşfetmemizi sağlar.
• Bahçe Düzeni: Çevredeki bahçe, su kanallarıyla birlikte İran tarzı bir bahçe olan Charbagh tasarımının klasik örneği olarak karşınıza çıkar.

Tac Mahal’in mimari açıdan sahip olduğu önem UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yerini de kanıtlar niteliktedir. Sevginin, güzelliğinin ve insan yaratıcılığının kalıcı bir sembolü olarak bizleri mest etmeye devam eder.

Tac Mahal’in Sembolik Önemi

Tac Mahal, tarihsel ve mimari öneminin yanı sıra temsil ettikleriyle de mutkala görülmesi gerekenler listesindeki yerini korumayı başarır. Sembolik önemine göz attığımızda karşımıza ilk çıkan sonsuz ve derin sevgi olur.

Sevgi ve bağlılığın sembolü olarak kabul edilen anıt mezar Şah Cihan ile Mümtaz Mahal arasındaki derin duygusal bağı temsil eder. Hem kültürel hem de coğrafi sınırları aşarak sadece benzersiz bir yapı olarak değil romantik bir simge olarak da adından sıkça söz ettirmesini sağlar.

Tac Mahal’in kültürel açıdan temsil ettiklerine baktığımızda ise mükemmel bir uyum yakalarız. Babür İmparatorluğu'nun kültürel çeşitliliğini ve kapsayıcılığını simgeleyen Fars, İslam, Osmanlı Türk ve Hint mimari tarzlarından unsurları harmanlar.

Tüm bunların yanında Tac Mahal, Hindistan’da ulusal bir hazine ve gurur kaynağı olarak büyük bir sembolik öneme sahiptir. Ülkenin zengin kültürel mirasını simgelemenin yanı sıra dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri kendine çekerek güçlü bir kültür elçisi olarak hizmet verir.

Tac Mahal’in Kültürel Önemi

Tac Mahal’in kültürel önemini kanıtlayan en büyük özelliklerinden biri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasıdır. 1983 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak belirlenen yapının evrensel değeri ve insanlığın kültürel mirasına yaptığı katkı oldukça büyüktür.

Birden fazla mimari tarzı bir araya getiren yapı sanatsal geleneklerinde içe içe geçmişliğinin bir kanıtı olarak parıldar. Müslüman anıt mezarı olmasına rağmen Hindu, Fars ve İslam geleneklerinin tasarım öğelerine bünyesinde yer verir. Bu noktada Babür döneminin dini hoşgörüsü ve uyum içinde bir arada yaşamanın önemi de açığa çıkar.

Tac Mahal sadece temsil ettikleriyle bile yüzyıllar boyunca birçok farklı şair, sanatçı, müzisyen ve yazara ilham olmuştur. Edebiyatta, filmlerde ve şarkılarda ölümsüzleştirilerek popüler kültürün merkezine getirilmiştir.

Dünyanın dört bir yanından milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan bu anıt mezar kültürel önemi ve eskimeyen güzelliği ile Hindistan’ın zengin mimarisini yansıtmaya devam eder.

Tac Mahal'i Ziyaret Etmek

Tac Mahal’i ziyaret etmek için yapının girişlerini ve açılış saatlerini inceleyebilirsiniz. Ayrıca Tac Mahal’e ulaşım, konaklama ve diğer bilgileri de bu bölümde keşfedebilirsiniz.

Tac Mahal Giriş Kapıları ve Açılış Saatleri

Tac Mahal Batı Kapısı, Doğu Kapısı ve Güney Kapısı olmak üzere üç farklı bölüme sahiptir. Açılış saatleri ise şunlardır:

• Batı Kapısı (Ana Kapı): Gün doğumundan bir saat önce ve gün batımından yaklaşık 45 dakika önce
• Doğu Kapısı: Gün doğumundan bir saat önce ve gün batımından 45 dakika önce
• Güney Kapısı: Yalnızca çıkış kapısı olarak kullanılır

Batı Kapısı

Batı kapısından giriş için Saheli Burj civarından bilet alabilirsiniz. Bu kapının ziyaret saatleri gün doğumundan bir saat önce ve gün batımından yaklaşık 45 dakika öncedir. Anıt mezarın ana girişi olarak bilinen batı kapısı Agra Cantt’a ve genel olarak şehre bakar. Batı kapısında Şah Cihan’ın eşlerinden birine adanan kırmızı kumtaşı yapısı Fatehpur Begüm'ü görebilirsiniz. Açık bir terasa yayılan binanın avlusu, aynı anda namaz kılmak isteyen 200 kişiyi ağırlayabilecek kapasitedir.

Doğu Kapısı

Doğu kapısı için girişleri direkt olarak bu kapıdan alabilirsiniz. Doğu kapısı için ziyaret saatleri batı kapısında olduğu gibi güneş doğmadan bir saat önce ve gün batımından 45 dakika öncedir. Doğu kapısında Şah Cihan'ın eşlerinden biri olan Sirhindi Begüm'ün 'Sirhi Darwaza' olarak da bilinen kubbeli bir mezar bulunur.

Güney Kapısı

Güney kapısından yalnızca çıkış yapabilirsiniz. Girişe izin verilmez. Eski şehir Mumtazabad'a bakan güney kapısı yalnızca yayalara yönelik kullanılır. Burada da kırmızı kumtaşından yapılmış, geniş bir avlusu ve kubbesi olan bir mezar bulunur. Mezarın, Mümtaz Mahal'e her zaman eşlik eden ve ona bakan bir hizmetçiye ait olduğuna inanılır.

Tac Mahal, cuma günleri hariç haftanın her günü ziyarete açıktır. Kapıda bilet satın almak isteyenler yerli ve yabancı ziyaretçiler için ayrı kuyruklar olduğunu göz önünde bulundurmalıdır.

Tac Mahal’e Ulaşım

Tac Mahal, Hindistan gezinizin baş lokasyonları arasında yer alması gereken büyüleyici bir güzellikle sizleri karşılar. Delhi'nin yaklaşık 204 km güneyindeki Agra şehrinde yer alan anıt mezara ulaşım için birkaç farklı yöntem mevcuttur. Tren, taksi, özel araba veya otobüs gibi seçenekler ulaşım rotanızı belirleyebilir.

Agra’ya ulaşmak için tercih edilen en popüler yöntem ne diye sorarsanız cevabımız tren olacaktır. Agra'nın Delhi, Jaipur ve Mumbai gibi büyük şehirlere iyi bağlantılara sahip olan kendi tren istasyonu vardır. Buradan taksiye veya çekçeke binerek sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Tac Mahal'e ulaşabilirsiniz. Bu noktada sizlere hatırlatmamız gereken bir bilgi var. Hindistan’daki trenler oldukça kalabalık olabilir. Dolayısıyla biletinizi almak için son dakikaları beklemek yerine önceden ayırtmak mantıklı bir karar olacaktır.

Tac Mahal için Agra’ya ulaşmanın bir diğer popüler yolu otobüse binmektir. Agra ile Hindistan'ın diğer büyük şehirleri arasında çalışan birçok otobüs hattı bulunur. Otobüsün yanı sıra özel araç ya da taksi kiralamayı da tercih edebilirsiniz.

Agra'ya gittiğinizde ise Tac Mahal'e ulaşmanın birkaç yolu vardır. Eğlenceli ve benzersiz bir deneyim isterseniz çekçek veya at arabasını kullanabilirsiniz. Alternatif olarak şehir merkezinden yaklaşık 20-30 dakika uzaklıktaki Tac Mahal'e yürüyerek de ulaşabilirsiniz.

Tac Mahal Çevresindeki Oteller: Konaklama

Tac Mahal ziyaretinizi tek bir güne sığdıramıyorsanız, Agra ve çevresindeki otellerde konaklayarak anıt mezarı keşfetmeye devam edebilirsiniz. Örneğin gün doğumu ve gün batımında muhteşem yansıtmalı havuzun parıltısını görebilirsiniz!

Tac Mahal ziyaretiniz için Agra ve çevresinde bulunan Hindistan otelleri ile konaklama alternatiflerini keşfedebilirsiniz. Tac Mahal'in tüm otelleri Agra ve çevresinde bulunur. Büyük otellerden butik otellere kadar her bütçeye ve ihtiyaca uygun bir seçenek keşfetmek mümkündür!

Tac Mahal Hakkında İlginç Bilgiler

Tac Mahal, Şah Cihan’ın eşine duyduğu sonsuz sevgi ve bağlılığın bir sembolü olarak Agra’da yer alır. Zamansız ölümünün ardından Mümtaz Mahal’in anısına yaptırılan bu anıt mezar hakkında ilginç bilgiler keşfetmeye ne dersiniz?

• Tac Mahal Adını Mümtaz Mahal’den Almıştır

Mümtaz Mahal’in Şah Cihan ile evlenmeden önceki adı Ercümend Banu Begüm olarak bilinir. Şah Cihan, Banu Begüm’ün ismini değiştirerek Mümtaz Mahal yapar. Mümtaz Mahal Farsça’da “Sarayın Mücevheri” ya da “Sarayın En Gözde Kişisi” anlamına gelir.

Şah Cihan’ın yedi eşi olmasına rağmen Mümtaz Mahal onun en sevdiği eşiydi. Şah Cihan nereye gitse Mümtaz Mahal ona eşlik ederdi. 1631 yılında 14. çocuklarını doğururken beklenmedik bir şekilde ölmesinin ardından Şah Cihan, Tac Mahal’in inşaat emrini verdi.

• Tac Mahal’in İnşasında Bir Fil Ordusunun Yardımına Başvuruldu

Tac Mahal'in inşası için kullanılan mermerler, değerli taşlar ve diğer malzemeler 1.000'den fazla filin yardımıyla taşınmıştır. Filler, ağır inşaat malzemelerinin, özellikle de Rajasthan'daki Makrana'dan çıkarılan büyük mermer blokların taşınmasında yaygın olarak kullanılmıştır.

İnşaat sırasında ağır bileşenlerin kaldırılması ve konumlandırılması için de fillerden yararlanılmıştır. Güçleri ve dar alanlarda manevra yapma yetenekleri, bu devasa taş parçalarının taşınmasında oldukça değerli görülmüştür. Filler ayrıca Tac Mahal'i çevreleyen bahçelerin ve yansıtıcı havuzların inşası için gerekli olan su temini ve sulama sistemlerinin bakımında da görev almıştır.

• Anıt Mezarın İnşası için Hindistan’ın Dışından Değerli Taşlar İthal Edildi

Pietra dura tekniği ile inşa edilen anıt mezar için 28 farklı çeşitte değerli ve yarı değerli taş kullanılmıştır. Bu taşlar Sri Lanka, Tibet, Çin ve hatta Hindistan'ın çeşitli yerlerinden temin edilmiştir.

• Tac Mahal Gün Boyunca Farklı Renklerde Görünür

Yapının malzemeleri arasında yer alan beyaz mermer sayesinde Tac Mahal gün boyunca farklı renklere bürünebilir. Sabahları pembemsi, akşamları süt beyazı, ay ışığında ise altın rengindedir.

• Anıt Mezarda Birçok Kez 'Allah' Yazılmıştır

Allah'ın doksan dokuz ismi Mümtaz Mahal'in mezarı üzerinde kaligrafik yazılar olarak görülebilir.

• Tac Mahal Yılda 2 ila 4 Milyon Ziyaretçi Çeker

Görkemi ile dünyanın en büyüleyici yapılarından biri olarak kabul edilen anıt mezar denizaşırı ülkeler de dahil olmak üzere birçok farklı bölgeden yılda 2 ile 4 milyon ziyaretçi çekmektedir.

• Tac Mahal Savaş Sırasında Koyu Renk Bir Kumaşla Kamufle Ediliyor

Tac Mahal, 20. yüzyılda bombardıman uçaklarından korunmak için bambu yığınıyla kaplanmıştır. 1971 Hindistan-Pakistan savaşı sırasında ise koyu renk bir kumaşla kamufle edilmiştir.

• Anıt Mezarı Korumak İçin Güvenlik Önlemleri Alınmıştır

Tac Mahal’in dört minaresi hafifçe dışa dönük bir şekilde tasarlanmıştır. Bu detay, deprem sırasında minarelerin anıt mezar üzerine çökmesini engellemek üzerine alınan güvenlik önlemi olarak öne çıkar.

• Yapının Temeli Oldukça Sağlamdır

Tac Mahal’in temeli, ömrü ve dayanıklılığı oldukça az olan ahşaptan yapılmıştır. Ancak bu temel Yamuna Nehri tarafından beslendiği için oldukça sağlam bir yapı oluşturur. Nehir, ahşabı nemli ve güçlü tutarak temelin sağlam kalmasına yardımcı olur.

• Şah Cihan Kendisi İçin de Anıt Mezar Tasarlıyordu

Şah Cihan, en sevdiği eşi için yaptırdığı anıt mezarın yanında kendisi için de bir yapı yaptırıyordu. İki yapının birbirine bir köprü ile bağlanması planlanıyordu. Şah Cihan, nehrin diğer yakasında kendi mezarını inşa etmeye başlamış ancak oğlu Aurangzeb tarafından tahttan indirildiği için tamamlayamamıştır.

• Gerçek Mezarların Bulunduğu Odalar Süslenmemiştir

İslami kutsal yazılar mezarın üzerine herhangi bir yazı ve süsleme yapılmasını yasaklamaktadır. Bu nedenle Tac Mahal'in gösterişli dış cephesine rağmen, Mümtaz ve Şah Cihan'ın mezarlarının bulunduğu odanın duvarlarında herhangi süsleme yer almaz.

• Başparmak Efsanesi

Bir efsaneye göre Şah Cihan'ın Tac Mahal'in inşaatından hemen sonra tüm işçilerin baş parmaklarının kesilmesini emrettiği söylenir. Çünkü böyle bir harikayı dünyanın hiçbir yerinde kimsenin yeniden yaratamamasını istiyordu. Bu hikayenin doğruluğu kanıtlanmadığı için bir efsane olarak anlatılmaya devam ediliyor.

• Dolunay Geceleri

Tac Mahal'in ziyaret saatleri gün doğumundan gün batımına kadardır ve Cuma günleri kapalıdır. Ancak dolunay gecelerinde saat 20:30 ile gece yarısı arasında 30 dakika süreyle ziyarete izin verilmektedir.

• Yapının Bugünkü Değeri 1 Milyar ABD Dolarına Eşdeğerdir

Tac Mahal, 1653 yılında yapımı tamamlandığında 32 milyon INR’ye mal olmuştur. Bugünkü değeri ise 1 milyar ABD doları olarak öne çıkar! Şah Cihan'ın Babür İmparatorluğu'nun neredeyse tüm kaynaklarını en sevdiği eşi için bu yapıyı inşa etmeye harcadığını söylenir.

• Tac Mahal’i Böceklerden Korumak İçin Gece Aydınlatması Yoktur

Işıklar böcekleri çektiği için Tac Mahal’i aydınlatan hiçbir ışık yoktur. Böceklerin dışkısı mermer anıtın kusursuz güzelliğine zarar verme potansiyeli taşır. Dolayısıyla yapının geceleri görünmesi için dolunay ışığını beklemeniz gerekir.

• Şah Cihan’ın Mezarı Yapının Mükemmel Simetrisini Bozar

İran ve İslam mimari ilkelerine uygun olarak Tac Mahal neredeyse mükemmel bir simetriye sahiptir. Minareler (kuleler), duvarlar, odalar ve hatta bahçeler mükemmel bir simetriye sahiptir. Ancak Şah Cihan’ın anıt mezarı bu mükemmel simetriyi bozar.

Mümtaz Mahal'in mezarı geometrik merkezde, Şah Cihan'ın mezarı da onun yanında yer alır. Erkek mezarının kadın mezarından daha büyük olması gerektiğine dahil geleneksel kurala uyulduğu için simetri bozulmuştur.

• Mümtaz Mahal Anıt Mezar Tamamlanana Kadar Mumyalanmıştır

Şah Cihan'ın anısına Tac Mahal’i inşa ettirdiği Mümtaz Mahal, anıt tamamlanana kadar mumyalanmış bir şekilde saklanmıştır. Yapının ana odasında Şah Cihan ve Mümtaz Mahal’in anıt mezarları yer alır. Gerçek mezarları ise bahçe seviyesine yerleştirilmiştir.

Tac Mahal dünyanın en mükemmel yapılarından biri olarak sizleri ağırlamaya hazırdır. Hindistan’ın zengin tarihini, kültürünü ve mimarisini temsil eden anıt mezar için Coral Tatil turlarına göz atabilirsiniz.