Gezdiğim bütün şehirlerde ulaşım yöntemim yürümek...
Efsanelere konu olmuş, Tanrılar ülkesi Atina her daim ziyaret edilmesini tavsiye ettiğim yerlerden…Eğlence,kültür,sanat,yeme ve içmenin de son derece keyifli olduğu şehirlerden bir tanesi Atina. Yaz, kış farketmez görülesi bir yer. Diğer bir özelliği ise İstanbul’dan sadece bir saat uzaklıkta olması, bu da keyifli bir haftasonu kaçamağını akla getiriyor. Benim ilk Atina seyahatim yıllar öncesine dayanıyor. Her seferinde zevkle gezdiğim şehir yakın rotalar arasında favorilerimden. Hiç şüphesiz ki bize çok benzeyen Yunan halkını, ilk kez gidenler de samimi, konuksever ve eğlenceli bulacaktır. Beni en etkileyen ise yeni ile eskinin bir arada yaşaması ve bunu bilinçli bir şekilde sergilemeleri diyebilirim. Şehrin tarihi merkezinde 3 km kadar bir alanın araç trafiğine kapalı yayalara açık olduğunu belirtmeliyim.
Gezdim, Gördüm, Yürümekten bitap düştüm…
Atina’ya gidip de Akropolis’i görmemek olmaz. Dolayısıyla akla gelen ilk yer Akropolis oluyor. Athena tapınağı, Erechtheion ve Parthenon görülecekler arasında diyebilirim. Sıcak havada erken saatte gitmenin faydası var. Akropolis müzesini sakın kaçırmayın!
Lycabettus tepesi, finükülerle ulaşabileceğiniz Atina’nın en yüksek noktası. Manzara nefes kesici, Pire limanına kadar bütün şehir ayaklarınızın altında. Panorama özellikli telefonunuzu ya da fotoğraf makinenizi burada çok kullanırsınız :) Finükülerle yaklaşık 10 dk. sürüyor. Akşam saatlerinde çıkarsanız, sevdiğinizle romantik anlar geçirip Orizontes restoranında yemek yiyebilirsiniz. Orizontes, Atina’nın en iyi restoranlarından biri olarak sayılıyor.
Benaki müzesi, özel müze statüsünde ve benim benim en favorilerimden. Antik Yunan, Bizans, 20.yy Yunan sanatı, İslam sanatı koleksiyonları görülmeye değer. Özellikle İslam sanatı bölümü gerçekten hayranlık uyandırıyor.
Görülmesi gereken bir başka yer ise Grand Bretagne oteli. Benim için Atina’nın en iyi klasik statüdeki oteli olup, mimarisinin orjinal olduğunu belirtmek istiyorum. Mevsimlerden yaz değil ise benim konaklamak için seçtigim otel diyebilirim.Yazın Atina’nın sayfiye kesmini tercih ediyorum.
Atina’ya gidip de metroya binmeden olmaz. Nedeni ise yapılan arkeolojik kazılarda çıkanların metro içinde sergilenmesi. Keşke bizim ülkemizde de böyle bir uygulama olsa. Belki ileride neden olmasın…
Şehir içerisinde gezerken Kolonaki her daim en beğendiklerimden. Modern ve hip restoran, kafe, bar ve dükkanlar bir arada. Görme ve görülme bölgesi de diyebilirim. Benaki müzesini gezdikten sonra güzel bir yorgunluk kahvesi almak için ideal. Kolonaki’yi gezdikten sonra Monastiraki, Plaka, Gazi diğer gezilmesi gereken bölgeler arasında. Sokrat ve Plato zamanında gündelik yaşamın merkezi olan Agora (Pazar yeri) ise batı medeniyetinin delili durumunda. Agora’nın girişinin yanında bulunan Anafiotika 19. yy’dan kalma bir mahalle. Bit pazarı meraklıları için önerim Pazar sabahı Avissynias’e uğramaları. Galeri ve vintage dükkan meraklıları ise Psiri bölgesinde yürüyüş yapabilirler.
Yeme İçme… Her daim Meze…
Arada küçük farklılıklar olsa da Yunan ve Türk mutfağı birbirine çok benzemekte. Yunanlılar, özellikle akşam yemeklerini çok geç saatte yiyorlar. Yani akşam 20.00 civarında yemek için herhangi bir yere gidip de restoranı boş bulursanız şaşırmayın. Genel olarak saat 22.00 gibi yemeğe başlıyorlar, dolayısıyla da öğlen yemeği de geç saatte yeniyor. Ben genelde rutinimi bozmayıp erken yiyenlerdenim, siz de öyle yapabilirsiniz. Gezdiğim şehirlerde pazar yerlerini de gezmeyi seviyorum. Atina merkez pazarı balık, et, peynir, zeytinyağı ve baharat çeşitlerini görmek isteyenler için çok önemli bir nokta.
- Kriti: Atina’da Girit mutfağını tatmak isteyenlerin yegane adresi. Muhteşem mönüsüyle damakları fethediyor. 5, Veranzerou
- Melilotos: Syntagma meydanı yakınında bulunan restoran ızgara çeşitleri ve sıradışı yemekleriyle öne çıkıyor. 19, Kalamiotou
- Ama Laxei: begonviller ve palmiye ağaçlarıyla bezeli avlusu olan restoran Yunan yemekleri sunmakta. 9, Kalliodromiou.
- Kosta: gececileri de unutmamak lazım diye düşündüm. Kosta’nın köfte ve dürümü meşhur. 2, Agias İrinis.
- Taylor Made: burası da kahve severlere gelsin. Güne mis kokulu kahveyle başlamak ya da akşamüzeri kahve eşliğinde insan seyretmek isteyenlerin adresi. 2, Agias İrinis sq.
- Bios roof terrace: Atina içki içmek için teraslaryla popüler olan bir şehir. Bios’un içinde sanat alanı ve müzik venüsü de bulunmakta. 84, Pireos.
Atina’da Alışveriş
Atina’da alışveriş için en güzel bölge Kolonaki diyebilirim. Büyük ve bilinen mağazaların ve markaların dükkanlarının yanısıra Yunanlı tasarımcıların da ürünlerini görüp cüzdanı boşaltabilirsiniz. Daha mütevazi alışveriş için yayalara açık olan Ermou caddesi, turistik eşyalar satan yer ararım diyorsanız size Plaka derim. Tamamen doğal ürünler kullanılarak elde edilen kozmetik ürünleri buradan satın almak mümkün.
Atina’da Ulaşım
Gezdiğim bütün şehirlerde ulaşım yöntemim yürümek. Bir şehri tanımanın en iyi yolunun yürümek olduğunu düşünenlerdenim. Atina metrosu çok kolay ve rahat bir ulaşım yöntemi. Uçak yolculuğundan sonra ise şehre varmak için taksi yerine otobüs kullanabilirsiniz. Dikkat edilmesi bir başka konu ise konakladığınız otelin havalimanı servisi olup olmadığını kontrol etmeniz, zira bazı otellerin havalimanından servisleri bulunabiliyor. Atina içinde taksi kullanmak isteyenlere özellikle inerken kaç para verdiklerini ve paranın üzerini doğru alıp almadıklarını kontrol etmelerini tavsiye ederim. Biz bu konuda bir el çabukluğu ile zarar ziyan yaşadık :( Ulaşım genel olarak güvenli ve problemsiz.