Bugün konumuz, İstanbul’un Çamlıca Tepesi’nden sonra en yüksek yeri olma niteliğine sahip Yuşa Hazretleri Tepesi. Doyumsuz manzarası ve tertemiz havasıyla nam salan tepe, Boğaz’ın 4 manevi koruyucusundan biri olan Hz. Yuşa’nın kabrine ev sahipliği yapıyor. Türbe, tüm inançlar tarafından kutsal kabul edildiğinden buraya her yıl binlerce turist akın ediyor.
Tepenin kuzeyinde Yoros Kalesi yer alıyor. Bu kalenin hemen yanında bulunan Yoros Cafe, Beykoz’un öncü kahvaltı mekânları arasında. Aynı şekilde özel aracınız varsa tepeye yaklaşık 4 km uzaklıkta olan Anadolu Kavağı iskelesine geçerek burada balık ekmek yiyebilirsiniz.
Yuşa Tepesi’nin çıkışında birçok seyyar satıcıdan mısır, helva ve simit gibi yiyecekler satın alabilirsiniz. Dilerseniz daha sonra buradaki satıcıları gezebilir ve sevdiklerinize Yuşa Tepesi’ne özgü hediyelerden satın alabilirsiniz. Buradaki dükkân ve stantlarda; el işleri, bez bebek, eşarp, seccade, tesbih, şeker, lokum, buzdolabı magneti ve Yuşa Tepesi’ne özgü hediyelik eşyalar satılıyor.
Tepenin konumlandığı noktaya gitmek biraz zahmetli olsa da ulaştığınızda göreceğiniz manzaradan büyüleneceksiniz. Kabrin olduğu tepe, boğazdan 200 metre yüksekliğe sahip ve çevresi yemyeşil ağaçlarla kaplı. Türbenin yanındaki caminin boğaza bakan avlusunda bir seyir terası var. Belki de buraya “Yuşa Tepesi’nin fotoğraf çekilme alanı” demek yerinde olur. Çünkü bu terasta tek başına ya da sevdikleriyle fotoğraf çekilen birçok insan görebilirsiniz.
Hz. Yuşa Kimdir?
Hazreti Yusuf’un neslinden geldiğine inanılan Hz. Yuşa, aynı zamanda Hazreti Musa ile aynı dönemde yaşamış. Yuşa Peygamber’in adı, Kur’an-ı Kerim’de net olarak geçmese de çeşitli kitaplarda kendisinden dolaylı olarak bahsediliyor. Bir rivayet, Yuşa Peygamber ve Hz Musa ‘nın Boğaziçine birlikte geldiğine ve Hz Yuşa’nın burada vefat ederek şu an olduğu yere gömüldüğüne işaret ediyor.
Hz. Yuşa, birçok noktada mucizelere özne olan bir peygamber. Örneğin, Yuşa Peygamber’in Şeria Nehri’ni ayakları hiç ıslanmadan geçmiş olması ve sadece bakışlarıyla Eriha Surları’nı yıkması bunlardan sadece ikisi.
Yıldız Bilgi: Belki de Hz Yuşa Tepesi’ne gelenlerin en fazla şaşırdığı şey türbesinin uzunluğudur. Mezar alanının 17 metre uzunlukta oluşu, yıllar içinde farklı rivayetleri beraberinde getirmiş. Rivayetlerden birine göre mezarın uzun oluşunun nedeni, Hz. Yuşa’nın bir peygamber olması ve ona gösterilen saygı nedeniyle kabrinin geniş yapılması.
Diğer bir görüş ise mezarın manevi bir rüya sonucunda bulunmasından kaynaklı yerinin tam olarak tespit edilmemesi. Kabri ziyaret eden birçok insan, Hz. Yuşa’nın sahip olduğu yüce kişilik ile mezar boyutunu özdeşleştiriyor. Yuşa Peygamber’in gerçekte 17 metre boyunda olduğunu düşünen gezginlerin sayısı az değil.
İpucu: Yuşa’nın babasının adı Nun, annesinin adının ise Meryem olduğu rivayet ediliyor. Hazreti Yuşa’nın annesi Meryem’in aynı zamanda Musa Aleyhisselam’ın kız kardeşi olduğu bilinenler arasında.
Hz. Yuşa Tepesinin Sırrı
Yuşa Tepesi İstanbul için son derece önemli bir yere sahip. Tepe, yıllar içinde çeşitli mistik olaylarla anıldığından sırları insanlar tarafından merak ediliyor. Büyük mucizeler gerçekleştiren ve adı birçok inançta geçen Hazreti Yuşa’nın bu tepede yattığına inanılsa da bu bilginin bir kesinliği yok. Ancak yine de bölge halkı bunun doğruluğuna inanıyor ve türbeye gidip dilek diliyor, ibadet ediyor ve adak adıyorlar.
Bonus İpucu: Yuşa Peygamber’in mezarı, Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Yahya Efendi tarafından bulunmuş. Tepeyi mistik yapanlardan biri de mezarın keşfinden önce Yahya Efendi’nin Yuşa Peygamber’i üst üste rüyasında görmesi.
Kanuni Sultan Süleyman hükümdar olduğunda süt kardeşi Şeyh Yahya Efendi için biri Anadolu Kavağı’nda diğeri ise Beşiktaş’ta olmak üzere iki dergâh yaptırır. Şeyh Yahya Efendi, bir gece rüyasında tanımadığı birini görür ancak bu kişi kendisinin peygamber olduğunu söyleyerek Şeyh Yahya Efendi’den ve bulunduğu tepeye gelip mezarını bulmasını ister.
Yahya Efendi bu durumu önemsemez ancak ertesi gece aynı rüyayı yine gördüğünde nedenini sorgulamaya başlar ve rüyanın üzerine düşer. Biraz araştırma sonucunda Hazreti Yuşa’nın kabrinin Filistin’de olduğuna yönelik bilgiler edinir ve bu yüzden rüyasını ciddiye almaz. Ancak uyuduğu gece rüyasındaki kişi onu azarlayarak neden gelmediğini yeniden sorgular.
Şeyh Yahya Efendi, son gördüğü rüyayla birlikte iyice tedirgin olur ve mezarı bulmaya niyetlenir. Bugün Yuşa Tepesi olarak bilinen alana geldiğinde bir çobanla karşılaşır ve çobana ne zamandır o bölgede yaşadığını ve ilginç bir şey görüp görmediğini sorar. Çoban, yeşil çimenlik alanı göstererek hayvanların o alanda utanmadıklarını, hatta belli bir noktaya hiç basmadıklarını söyler.
Yahya Efendi, durumu zaman kaybetmeden süt kardeşi Kanuni Sultan Süleyman’a anlatır ve sonrasında Kanuni’nin emriyle ilgili bölgeye türbe inşa edilir. Ancak tepenin bundan önce de binlerce yıldır şehrin misafirleri tarafından yıllarca kutsal görüldüğü biliniyor.
Yuşa Tepesinin Tarihi ve Hikâyesi
Yuşa Tepesi’nin bulunduğu alanın insanlık tarihi boyunca kutsal olarak görüldüğü ve insanlık için hep mistik bir anlam ifade ettiğini biliyoruz. Türbe inşa edilmeden önce de farklı uygarlıkların kendi inançlarına ait mabet ve tapınakları da söz konusu bölgeye yaptığı biliniyor.
Örneğin Antik Yunan’da tepe bir Zeus Tapınağı olarak kullanılmış. Yine Bizans döneminde bu tapınak Hagios Micheal” ismindeki bir kiliseye çevrilmiş. Günümüzde Hz. Yuşa Tepesi üzerinde bulunan bir mescit var. Ondan önceki yapıların 1509’daki büyük İstanbul depreminde yıkıldığı rivayetler arasında.
İstanbul Osmanlı İmparatorluğu hükmü altındayken 1755 yılında tepeye Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından mescit yaptırılıyor. Camii, Sultan Abdülaziz zamanındaki yangından sonra yenileniyor ancak bu çalışmalar sırasında asıl dokusu korunuyor. Ayrıca günümüzde bu camiinin yanında Yuşa Peygamber’e ait olduğu düşünülen kabrin etrafına bir duvar çekilmiş durumda.
1990’lı yıllardan sonrasında tepede Beykoz Müftülüğü öncülüğünde çeşitli çalışmalar yapılmış. 2000’li yıllar süresince devam eden çalışmalarla birlikte tepeye; kütüphane, kültür evi, görevli lojmanları, şadırvan ve ve yemekhane gibi alanlar eklenmiş.
Yuşa Tepesi Nerede?
Yuşa Tepesi, İstanbul Anadolu Kavağı bölgesinde, Beykoz ilçesinde konumlanıyor. Tepenin kuzeyinde Yoros Kalesi var ve tepenin yüksekliği denizde 200 metre yükseklikte yer alıyor. İstanbul turu listesine Yuşa Tepesi’ni eklediyseniz buranın yalnızca 09.00 ve 18.00 saatleri arasında açık olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Yuşa Tepesine Nasıl Gidilir?
Yuşa Tepesi, İstanbul Anadolu Yakası Beykoz ilçesinde yer alıyor. Özel aracıyla gelecek olanların Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçtikten sonra TEM Otoyolu üzerinden Beykoz- Kavacık sapağını kullanması gerekiyor. Yaklaşım 20 - 30 km sonra tepeye ulaşmak mümkün.
Hz. Yuşa Tepesi’ne toplu taşıma araçlarıyla da rahatlıkla gelebilirsiniz. Şehre diğer şehirlerden gelen bir gezginseniz İstanbul Kart kullanarak birkaç aktarmada ulaşım sağlayabilirsiniz;
- Üsküdar’dan kalkan 15 hat numaralı Beykoz - Üsküdar otobüsü,
- Kadıköy kalkışlı 15F hat numaralı Kadıköy - Beykoz otobüsü,
- Yine aynı yerden geçen 15 BK hat numaralı Dereeski - Kadıköy - Beykoz hattı,
- Mecidiyeköy’den kalkan 121A hat numaralı otobüs. (Buradan Beykoz On Çeşme durağında inerek 15A numaralı otobüse aktarma yapmalısınız.)
Tepeye gitmek için tek alternatif otobüs. Kendi aracınızla gelmeyi düşünüyorsanız türbenin olduğu bölgede ücretsiz otopark olduğunu söyleyebiliriz.